Telefon: 0344 221 65 45
info@fatiholmez.com
FATİH ÖLMEZ | SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRFATİH ÖLMEZ | SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRFATİH ÖLMEZ | SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRFATİH ÖLMEZ | SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR
  • ANA SAYFA
  • KURUMSAL
    • GALERİ
  • ÖNEMLİ BİLGİLER
    • DANIŞTAY KARARLARI
    • YARGITAY KARARLARI
    • BASEL II
    • DIŞ TİCARET MEVZUATI
    • KOSGEB MEVZUATI
    • MORTGAGE
    • MUHASEBE STANDARTLARI
    • MÜKELLEF BİLGİ PANOSU
    • TEK DÜZEN HESAP PLANI
    • SMMM -YMM ODALARI
    • TİCARET SİCİL GAZETESİ
    • DİLEKÇEMATİK
    • ÜCRETSİZ PROGRAMLAR
  • ONLİNE ÖDEME
    • HESABIM
    • ÖDEME YAP
  • İLETİŞİM

Blog

Özel Tüketim Vergisi (III) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 
8 Ağustos 2015 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 29439

TEBLİĞ

Maliye Bakanlığından:
ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ (III) SAYILI LİSTE
UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ

6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun1 19 uncu maddesinin (c) bendi hükmüne göre, özel tüketim vergisi (ÖTV) 1 Ağustos 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Tebliğin konusunu, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listede yer alan mallara ilişkin hükümler ile bu hükümlerle ilgili olmak üzere adı geçen Kanunun uygulanmasına dair usul ve esaslara yönelik açıklamalar oluşturmaktadır.
I- MÜKELLEFİYET
A- VERGİNİN KONUSU
1. (III) Sayılı Liste Kapsamındaki Mallarda Verginin Konusu
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, bu Kanuna ekli (III) sayılı listede yer alan malların ithali veya imal edenler tarafından teslimi ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV’ye tabidir.
ÖTV, konusuna giren her mal için bir kez uygulandığından, (III) sayılı listedeki malların vergi uygulandıktan sonraki el değiştirmeleri vergiye tabi değildir. Örneğin, rakının, imalatçısı tarafından pazarlama şirketine teslimi ÖTV’ye tabidir. Ancak, pazarlama şirketinin ve sonraki safhaların perakende veya toptan teslimi aşamalarında ÖTV aranmaz.
(III) sayılı liste kapsamındaki mallardan daha önce ÖTV’ye tabi tutulmamış olanların, mahkeme satış memurlukları ve icra daireleri dâhil olmak üzere, resmî veya özel kuruluşlarca müzayede yoluyla satışı ÖTV’ye tabidir. Ancak, daha önce ÖTV uygulanmış malların müzayede yoluyla satışlarında ÖTV uygulanmaz. Örneğin, sigara imalatçısı bir mükellefin, ürettiği ve stoklarında bulunan sigaralarının icra yoluyla satılması halinde, bu satış vergiye tabidir. Bununla birlikte, bu mükellefin ÖTV’sini ödeyerek ithal ettiği sigaraların icra yoluyla satılması halinde, ÖTV uygulanmaz.
2. (III) Sayılı Listenin Kapsamı
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı liste, (A) ve (B) cetvellerinden oluşur.
(A) Cetvelinde; kolalı gazozlar ile alkollü içkiler yer alır. Kolalı gazozlar dışındaki gazozlar ve etil alkol liste kapsamında yer almadığından ÖTV’ye tabi değildir.
(B) Cetvelinde; puro, sigarillo, sigara, nargile tütünü, enfiye veya çiğnemeye mahsus tütün gibi tütün mamulleri yer alır.
ÖTV’nin konusuna giren malların tanımlanmasında, Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yer alan tanımlamalar dikkate alınır. Diğer mevzuatta yer alan tanımlar dikkate alınmaz. Ancak, Türk Gümrük Tarife Cetveli ve İzahnamesinde tanımlama veya açıklama olmadığı durumlarda, Gelir İdaresi Başkanlığınca yapılan belirleme ve açıklamalar doğrultusunda işlem tesis edilir.
3. Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon (G.T.İ.P.) Numarasının Tespiti
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında, Kanuna ekli listelerde yer alan malların Türk Gümrük Tarife Cetvelinde tanımlanan eşyalar olduğu hükme bağlanmıştır.
Dolayısıyla, ÖTV’ye tabi mallar, esas itibarıyla, Kanuna ekli listelerde, Türk Gümrük Tarife Cetvelindeki tarife, tarife alt pozisyon açılımları, G.T.İ.P. numaralarına yer verilmek suretiyle ve Türk Gümrük Tarife Cetvelinde tanımlandığı şekilde belirlenmiştir.
Bu bağlamda, ülkemizde bir malın Türk Gümrük Tarife Cetvelinin hangi G.T.İ.P. numarasında sınıflandırıldığının belirlenmesinde yetkili kurum Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olup, yükümlülerin bu husustaki talepleri bu Bakanlığın Bölge Müdürlükleri tarafından ilgili mevzuatı çerçevesinde sonuçlandırılmaktadır.
4. Malın Sınıflandırıldığı G.T.İ.P. Numarasının veya Tanımının Değişmesi
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, Kanuna ekli listelerdeki malların tarife numaralarında veya tanımlarında, Kanuna ekli listeler dışında yapılacak değişiklikler ÖTV uygulamasında hüküm ifade etmez.
Buna göre, (III) sayılı listede yer alan bir malın, G.T.İ.P. numarasının veya tanımının değiştirilmek ya da kaldırılmak suretiyle başka bir G.T.İ.P. numarasına taşınması veya bu mal için yeni G.T.İ.P. numarası/numaraları ihdas edilmesi ve benzeri hallerde, (III) sayılı listede değişiklik yapılmadığı sürece, Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararları ile Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliğleri açısından uygulamada değişiklik olmaz.
Öte yandan, Maliye Bakanlığı Kanuna ekli listelerdeki malların tarife numaralarında veya tanımlarındaki değişikliğin mahiyetini, Türk Gümrük Tarife Cetvelinde yapılan değişikliklere bağlı olarak açıklamaya yetkilidir.
B- TANIMLAR
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 2 nci maddesinde yer alan tanımlardan, (III) sayılı liste uygulamasına ilişkin olanlara yönelik açıklamalar aşağıdadır.
1. İthalat
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, verginin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girişi “ithalat” olarak tanımlanmıştır.
Bu kapsamda, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun2 geçici ithalat ve hariçte işleme rejimleri ile geri gelen eşyaya ilişkin hükümleri uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine giren mallar da ithal edilmiş sayılır.
2. Teslim ve Teslim Sayılan Haller
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) bendinde “teslim”, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlanmıştır.
Ayrıca aynı maddenin,
• (2) numaralı fıkrasında, bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdiinin teslim hükmünde olduğu, malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci ya da sürücüye tevdi edilmesinin de teslim olduğu, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu, kap veya ambalajların geri verilmesinin mutat olduğu hallerde teslimin, bunların içinde bulunan mallar itibarıyla yapılmış sayılacağı,
• (3) numaralı fıkrasında, vergiye tabi malların, vergiye tabi olan malların imali dışında her ne suretle olursa olsun kullanılması, sarfı, işletmeden çekilmesi veya işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi ile mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda zilyetliğin devrinin teslim sayılacağı
hükme bağlanmıştır.
Dolayısıyla, teslim işleminde malın gönderildiği yere varmış olması şart değildir. Malın nakliyesine başlanması veya nakliyeci ya da sürücüye tevdi edilmesi ile teslim gerçekleşir. Trampa iki ayrı teslim sayıldığından, vergiye tabi bir malın karşılığının yine vergiye tabi bir mal olması halinde, her iki teslim ayrı ayrı ÖTV’ye tabidir.
ÖTV kapsamına giren malların depozito karşılığı geri verilmesi mutat olan kap ve ambalajlar içinde tesliminde vergileme, sadece kap ve ambalajların içindeki mallar için yapılır. Ancak ÖTV kapsamına giren malların, depozito karşılığı geri verilmesi mutat olmayan kap ve ambalajlarla birlikte tesliminde, bu mallar, kap ve ambalajı ile birlikte ÖTV’ye tabidir.
Vergiye tabi olan malların, vergiye tabi olan malların imali dışında, her ne suretle olursa olsun kullanılması, sarfı veya işletmeden çekilmesi de teslim sayılır. Dolayısıyla, (III) sayılı listedeki malların ÖTV’nin konusuna girmeyen bir malın imalinde kullanılması halinde teslim gerçekleşmiş sayılır. Ancak işletmede üretilen ÖTV’ye tabi bir malın aynı işletme bünyesinde ÖTV’ye tabi olan başka bir malın imalinde girdi olarak kullanılması vergiye tabi değildir.
Örneğin, işletmede imal edilen şarabın aynı işletmece vermut imalinde kullanılması durumunda, teslim gerçekleşmiş sayılmaz ve ÖTV aranmaz, şarabın girdi olarak kullanımıyla imal edilen vermutun teslimi ise ÖTV’ye tabi olur. Diğer taraftan, çikolata imalatçısının ÖTV’ye tabi olmayan çikolata imalinde kullandığı, kendi ürettiği likör için teslim gerçekleşmiş sayılır. Bu durumda, imalatta kullanılan likör için genel hükümler çerçevesinde ÖTV beyan edilip ödenir.
Vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi teslim olarak kabul edilir. Bu çerçevede, vergiye tabi malların üçüncü şahıslara satılması ile personele ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi ya da özel amaçlarla işletmeden çekilmesi arasında, vergilendirme açısından bir fark yoktur.
Teslim ve teslim sayılan haller, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin3 (I/A/2 ve 3) bölümlerinde yapılan açıklamalara göre değerlendirilir.
C- VERGİYİ DOĞURAN OLAY
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde vergiyi doğuran olay, işlemlerin özelliklerine göre ayrı ayrı tayin ve tespit edilmiştir.
Buna göre, (III) sayılı liste kapsamındaki malların;
i. Tesliminde vergiyi doğuran olay, bunların, imal edenler ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler tarafından teslimi,
ii. Tesliminden önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde vergiyi doğuran olay, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere, fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi,
iii. Kısım kısım tesliminin mutat olduğu veya bu hususta mutabık kalındığı hallerde vergiyi doğuran olay, her bir kısmın teslimi,
iv. Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle satışında vergiyi doğuran olay, imalatçı tarafından bu malların komisyoncuya veya konsinyi işletmelere verildiği anda değil, bu malların komisyoncular veya konsinyi işletmeler tarafından alıcıya teslimi,
v. İthalatında vergiyi doğuran olay, Gümrük Kanununa göre gümrük yükümlülüğünün doğması, ithalat vergilerine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili
anında meydana gelir.
Ç- MÜKELLEF VE VERGİ SORUMLUSU
1. Mükellef
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, (III) sayılı listedeki malları imal veya ithal edenler ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler ÖTV mükellefidir.
(III) sayılı listedeki malların imalatçılarına ilişkin ÖTV mükellefiyeti, imalat faaliyetine başlanmasından önce tesis ettirilir.
Öte yandan, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun4 153 üncü maddesi uyarınca ÖTV mükellefiyeti tesis ettiren mükellefler, ÖTV’ye tabi işlemleri bulunmaması nedeniyle ÖTV mükellefiyetlerinin sona erdirilmesini, bir dilekçe ile bağlı bulundukları vergi dairesine başvurmak suretiyle isteyebilir. Bu dilekçe üzerine mükellefiyet kaydı ilgili vergi dairesince terkin edilir.
Ancak Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesi hükmü uyarınca, mükellefin ÖTV’ye ilişkin mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi, bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti halinde, bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına da engel teşkil etmez.
2. Vergi Sorumlusu
2.1. Mükellefin Türkiye İçinde İkametgâhının, İşyerinin, Kanuni ve İş Merkezlerinin Bulunmaması Halinde Sorumluluk
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında, ÖTV mükellefinin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması halinde, verginin konusuna giren malları mükelleften teslim alanlar veya adına hareket edenler, ÖTV’nin beyanı ve ödenmesiyle ilgili ödevlerin yerine getirilmesinden mükellef gibi sorumludur.
2.2. Belgesiz Mal Bulundurulması Halinde Sorumluluk
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına göre, fiilî veya kaydî envanter sırasında Kanuna ekli listelerdeki malların belgesiz olarak bulundurulduğunun tespiti halinde, belgesiz mal bulunduran mükelleflere, bu malların alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen malın, tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan ÖTV, alışını belgeleyemeyen mükellef adına re’sen tarh edilir. Tarh edilecek ÖTV, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan vergiden az olamaz. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır.
Dolayısıyla, bu kapsamda işlem tesis edilebilmesi için, mükellefiyetin veya mükellefiyeti gerektirecek faaliyetin bulunması ve söz konusu malların belgesiz olarak bulundurulduğunun fiilî veya kaydî envanter neticesinde tespit edilmesi gerekmekte olup, bu yönde herhangi bir tespit bulunmadığı sürece mezkûr düzenleme kapsamında ÖTV tarhiyatı yapılmaz. Örneğin, perakende satış yapan bir işletme nezdinde belgesiz olarak alkollü içki veya tütün mamulü bulundurulduğunun tespiti halinde bulunduran hakkında bu uygulama kapsamında işlem tesis edilir.
Öte yandan, belgesiz mal bulunduran mükelleflere bu malları satanlara, bu satışları ile ilgili vergi inceleme raporuna dayanılarak ÖTV tarhiyatı yapıldığı takdirde, bu kapsamda ayrıca alıcıdan ÖTV ve buna ilişkin ceza aranmaz.
Ayrıca, (III) sayılı liste kapsamındaki malların ithalatı, imal edenler tarafından teslimi ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı aşamaları ÖTV’ye tabi olduğundan, belgesiz olarak bulundurulduğu tespit edilen malların söz konusu safhalarda vergilendirildiğinin tespiti halinde de bu uygulama kapsamında işlem tesis edilmez.
II- İSTİSNALAR VE VERGİ İNDİRİMİ
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrasında, Maliye Bakanlığının,
• Bu Kanunda yer alan istisna ve muafiyetlerin uygulanmasına,
• Verginin tecilinde alınacak teminatların türü ve miktarları ile tecil edilen verginin terkinine
ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu yetkiye dayanılarak, mezkûr Kanunda yer alan, (III) sayılı listedeki mallara ilişkin istisna ve ihraç kayıtlı teslim uygulamalarının usul ve esasları aşağıda belirlenmiştir.
A- İHRACAT İSTİSNASI
1. ÖTV Mükelleflerinin İhracat Teslimleri
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı liste kapsamına giren malların ihracat teslimleri, Kanunun 5 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca;
• Teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması,
• Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması
şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde ÖTV’den istisnadır.
Bu bağlamda, (III) sayılı liste kapsamındaki malların, imalatçıları tarafından yurt dışındaki müşterilere teslim edilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkması halinde bu teslim ÖTV’den müstesnadır.
“Yurt dışındaki müşteri” tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir işletmenin yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade eder.
Söz konusu malların imalatçıları tarafından yurt dışındaki büro, temsilcilik, acente veya benzeri kuruluşlarına, buralarda tüketilmek veya satılmak üzere tesliminde de ihracat istisnası uygulanır. Uluslararası taşımacılığa ilişkin olarak; yabancı bayraklı gemilere, yabancı hava yolu firmalarının hava taşıma araçlarına ve yerli deniz ve hava taşıma araçlarına yapılan teslimler de ihracat teslimi olarak değerlendirilir. İstisna kapsamına giren teslimlere ilişkin işlem veya ödemelerin yabancı deniz ve hava yolu firmalarının Türkiye’deki acenteleri tarafından yapılması istisnanın uygulanmasına engel değildir. Söz konusu teslimlerin ihracat istisnası kapsamında vergiden müstesna tutulabilmesi için gümrük çıkış beyannamesi ile tevsik edilmesi gerektiği tabiidir.
İhraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket eden Türkiye’deki kişi ya da kuruluşlara veya bizzat alıcıya işlenmek ya da herhangi bir şekilde değerlendirilmek üzere Türkiye’de teslim edilen mallar için ihracat istisnası uygulanmaz.
İhracat teslimine ilişkin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen faturalar ile uluslararası taşımacılığa ilişkin olarak yabancı bayraklı gemilere, yabancı hava yolu firmalarının hava taşıma araçlarına ve yerli deniz ve hava taşıma araçlarına ihracat istisnası kapsamında yapılan teslimler dolayısıyla düzenlenen faturalarda ÖTV hesaplanmaz.
İstisna kapsamında yapılan teslimler, ÖTV Beyannamesinin “İstisnalar ve İndirimler” bölümünün “İstisnalar” tablosundaki istisna türü listesinden “İhracat İstisnası” seçilerek beyan edilir.
ÖTV mükelleflerince ayrıca, beyannamenin “Ekler” bölümünde yer alan “İhracat İstisnası” tablosuna, istisna kapsamında yapılan teslime ilişkin gümrük çıkış beyannamesi ile satış faturasına ilişkin bilgiler ve Gelir İdaresi Başkanlığınca istenebilecek diğer bilgiler girilir.
İhracata konu malların yurt dışına çıktığı,
• Gümrük beyannamesinin ilgili gümrük idaresi, noter ya da yeminli mali müşavir (YMM) tarafından onaylı örneği ile
• Yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen faturanın (uluslararası taşımacılığa ilişkin yabancı ve yerli deniz ve hava taşıma araçlarına yapılan teslimlerde, bu teslimlere ait faturanın) firma yetkililerince aslının aynı olduğuna dair bir şerh verilerek kaşe ve imza tatbik edilmek suretiyle onaylı fotokopisi
bir dilekçe ekinde ÖTV yönünden bağlı olunan vergi dairesine ibraz edilerek tevsik edilir.
Posta ve hızlı kargo taşımacılığı yolu ile yapılan ihracat teslimleri, kargo şirketi adına düzenlenen, malı yurtdışına gönderilen mükellefin bilgisinin yer aldığı ve gümrük müdürlüğü tarafından elektronik ortamda onaylanan elektronik ticaret gümrük beyannamesi ile tevsik edilir.
Sınır ticareti kapsamında yapılan ihracat, gümrük beyannamesi ile tevsik edilir. Bu durumda ayrıca, bir defaya mahsus olmak üzere sınır ticareti yetki belgesi de ibraz edilir.
2. ÖTV Ödenerek Satın Alınan Malların İhracat Teslimleri
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında, ihraç edilen mallara ait alış faturaları veya benzeri belgelerde ayrıca gösterilen ve beyan edilen ÖTV’nin ihracatçıya iade edilmesine imkân tanınmış olup, bu iadeye ilişkin usul ve esasları belirleme hususunda Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.
Bu kapsamda, (III) sayılı listedeki malların ihraç edilmesi halinde bu verginin iadesi, sadece ÖTV mükelleflerinden satın alınan mallar için söz konusudur. ÖTV uygulanan safhadan sonraki satıcılardan alınan malların ihraç edilmesi halinde, alış belgelerinde görünmeyen ve malın fiyatına dâhil edilmiş olan ÖTV iade edilmez.
Örnek: İmalatçı (A)’nın ürettiği sigarayı ÖTV ödeyerek satın alan (B)’nin bu malı ihraç etmesi durumunda, (A)’nın satış faturasında gösterilen ve yine (A) tarafından beyan edilerek vergi dairesine ödenen ÖTV, (B) tarafından iade konusu yapılabilir. Ancak (B)’nin imalatçı (A)’dan satın aldığı söz konusu malı (C)’ye satması ve (C)’nin bu malı ihraç etmesi halinde, (A) tarafından beyan edilen ve (C)’nin satın aldığı sigaranın fiyatına dâhil edilmiş olan ÖTV, iade edilmez.
Aynı şekilde ÖTV ödenerek ithal edilen (III) sayılı liste kapsamındaki malın ithalatçısı tarafından ihraç edilmesi halinde, gümrük idaresine ödenen ÖTV, ithalatçı-ihracatçı tarafından iade konusu yapılabilir. Ancak, ÖTV ödenerek ithal edilen malın, ithalatçısından satın alınarak ihraç edilmesi halinde ÖTV iade konusu yapılmaz.
ÖTV ödenerek ithal edilen veya yurt içinde ÖTV mükellefinden satın alınan malların ihracatında, ödenen ÖTV’nin iadesi için söz konusu malın, ithalatçısı veya yurt içinden satın alan tarafından, olduğu gibi (aynen) ihraç edilmiş olması şartı aranır. Örneğin, imalatçısından ÖTV’si ödenerek satın alınan taze üzüm şarabının çeşitli aroma ve katkı maddeleri ile işlenerek ihraç edilmesi halinde taze üzüm şarabı için ödenen ÖTV iade edilmez.
İhraç edilen mallara ait ÖTV’nin iadesi, 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde5 belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Standart İade Talep Dilekçesi ile talep edilir. Söz konusu ÖTV’nin iadesinin talep edilmesi halinde,
• İhracatçı adına düzenlenen ve üzerinde ÖTV’nin ayrıca gösterildiği fatura veya benzeri belge (ihraç edilen mal ithal edilmiş ise ithalatta düzenlenen gümrük beyannamesi ve verginin ödendiğini gösteren gümrük makbuzu),
• İhraç edilen mala ait gümrük beyannamesi,
• İhraç edilen mala ilişkin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura (uluslararası taşımacılığa ilişkin yabancı ve yerli deniz ve hava taşıma araçlarına yapılan teslimlerde, bu teslimlere ait fatura)
ihracatçının katma değer vergisi (KDV) yönünden bağlı olduğu vergi dairesine verilir. Gümrük beyannamesi ile gümrük makbuzunun ilgili gümrük idaresi, noter ya da YMM tarafından onaylı örneği, diğer belgelerin ise aslının aynı olduğuna dair bir şerh verilerek kaşe tatbiki ve imzalanması suretiyle firma yetkililerince onaylı fotokopisi vergi dairesine verilir.
Bu belgelerin vergi dairesine ibrazı üzerine ilgili vergi dairesince, ihraç edilen malın alımına ait ÖTV’nin, mükellefi tarafından bağlı olduğu vergi dairesine (ithalatta gümrük idaresine) ödendiği teyit edilir. Bu teyitten sonra, ihraç edilen mala ait ÖTV, talebe göre, gümrük beyannameli mal ihracından doğan KDV iadesi ile ilgili olarak Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde (IV/E bölümü hariç) belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, nakden ve/veya mahsuben iade edilir. İhraç edilen malla ilgili olarak ÖTV’nin yanı sıra KDV iadesi de talep edilmiş olması halinde, yukarıda belirtilen belgelerden KDV iadesi için ibraz edilmiş olanlar mükelleften ayrıca istenilmez, vergi dairesine ibraz edilen belgelerin şef ve müdür yardımcısı tarafından onaylı fotokopileri kullanılır.
3. İhraç Edilen Malların Geri Gelmesi
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca, ÖTV mükelleflerince ihracat istisnası uygulanarak ihraç edilen malların, Gümrük Kanunu hükümlerine göre geri gelmesi halinde ithalatta ÖTV uygulanmaz.
Ancak, ihracatçıların ÖTV iadesinden yararlandığı ihracat işlemine konu malların veya ÖTV ödemeksizin ihraç kaydıyla satın alarak ihraç ettiği malların geri gelmesi halinde, gümrük idaresince geri gelen mallar için ithalatın yapıldığı tarih itibarıyla ÖTV uygulanır. Bu nedenle, geri gelen mallar için gümrük idaresi tarafından, ihracatçının ÖTV iadesinden veya tecil-terkin uygulamasından yararlanıp yararlanmadığı, yararlanmışsa yararlandığı tutar ihracatçının bağlı olduğu vergi dairesinden tespit edilir ve buna göre işlem yapılır. Bu tespit, ithalatçının adı-soyadı/unvanı, vergi kimlik numarası/T.C. kimlik numarası, geri gelen malın cinsi, miktarı, tutarı, ilgili bulunduğu gümrük beyannamesinin tarih ve sayısı ile diğer gerekli bilgiler ilgili vergi dairesine aktarılmak suretiyle yapılır.
İhraç kaydıyla yapılan teslimlere ilişkin olarak, ihraç kaydıyla teslimde bulunan mükellefin tecil edilen vergisi henüz terkin edilmemişse, ihracatçının ÖTV’yi gümrük idaresine ödediğinin tevsiki üzerine, vergi dairesince tecil edilen vergi gecikme zammı uygulanmaksızın terkin edilir.
4. Serbest Bölgelere Yapılan Teslimler
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında, Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimlerinde ÖTV istisnası uygulanabilmesi için;
• Teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması,
• Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması
şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm gereğince, yurt içinden serbest bölgelere yapılan teslimlerde, teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması şartı gerçekleşmediğinden, ihracat istisnası uygulanmaz.
Öte yandan, serbest bölgelerden yurt dışına yapılan teslimler ÖTV’den müstesnadır. Serbest bölgelerden yurt dışına yapılan teslimlerde, gümrük beyannamesi düzenlenmemesi nedeniyle, (III) sayılı listedeki malların serbest bölgeden ihracatı, serbest bölgeye giren mallar için düzenlenen gümrük beyannamesi ile birlikte gümrük idaresince onaylı serbest bölge işlem formlarıyla tevsik edilir. Dolayısıyla, söz konusu belgeler de ihracatın tevsikinde veya iade talebinde, ibrazı gerekli diğer belgelerle birlikte vergi dairesine verilir.
5. Yetkili Gümrük Antreposu İşleticisine Yapılan Teslimler
25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun6 12 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki, yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılan teslimlerin ihracat teslimi sayılacağına dair hükümler, Özel Tüketim Vergisi Kanununda yer almamaktadır.
Dolayısıyla, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince, yetkili gümrük antreposu işleticilerine yapılan teslimlerde ÖTV yönünden ihracat istisnası uygulanmaz.
6. Türkiye’de İkamet Etmeyen Yolculara Yapılan Teslimler
Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamındaki, “Türkiye’de İkamet Etmeyenlere Özel Fatura ile Yapılan Satışlar (Bavul Ticareti)” ile “Yolcu Beraberi Eşya (Türkiye’de İkamet Etmeyenlere KDV Hesaplanarak Yapılan Satışlar)” uygulamalarına ilişkin olarak mezkûr Kanun ve Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan düzenlemelerin ÖTV uygulaması bakımından geçerliliği bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara ÖTV kapsamına giren malların tesliminde ÖTV istisnası uygulanmaz veya tahsil edilen ÖTV iade edilmez.
B- DİPLOMATİK İSTİSNA
1. Kapsam
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 6 ncı maddesine göre, Kanuna ekli (III) sayılı listede yer alan malların,
• Karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerine, konsolosluklarına ve bunların diplomatik haklara sahip mensuplarına,
• Uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlara ve bunların diplomatik haklara sahip mensuplarına,
• Ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’deki uluslararası kuruluşlara ve bunların yönetici kadrolarında görev yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensuplarına Türkiye’de görevde bulundukları süre içerisinde
kendi ihtiyaçları için teslimi, ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı ve bunlar tarafından ithali ÖTV’den istisnadır.
2. İstisnadan Yararlanabilecekler
İstisnadan,
• Karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri, konsoloslukları ve bunların diplomatik statüyü haiz bulunan diplomatik misyon şefleri, diplomasi memurları, konsolosluklarda görevli misyon şefleri, meslekten konsolosluk memurları,
• Uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları,
• Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan ya da Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan ev sahibi ülke anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar kapsamında, Türkiye’deki uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşların yönetici kadrolarındaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan mensupları
yararlanabilir.
Bu istisna uygulamasında, istisnadan yararlanacak olanların kapsamı Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca birlikte belirlenir.
3. İstisnadan Yararlananlara Belge Verilmesi
İstisnadan yararlanan kişi ve kuruluşlara Dışişleri Bakanlığınca, ÖTV istisnasından yararlanacakları malları gösteren bir belge verilir. Bu belge, (III) sayılı listedeki mallar için varsa istisnadan yararlanılacak miktar veya tutarları da gösterir şekilde, ÖTV mükellefine veya ithalde gümrük idaresine verilmek üzere düzenlenir.
4. İstisna Uygulaması
Bu istisna (III) sayılı listedeki malların, istisnadan yararlananlar tarafından ithalinde veya mükellefler tarafından istisnadan yararlanan kişi ve kuruluşlara tesliminde uygulanır.
İstisna uygulamasından yararlanmak isteyen kişi veya kuruluşlarca, işlemi yapacak olan ÖTV mükelleflerine veya gümrük idaresine, Dışişleri Bakanlığınca verilen belge ibraz edilerek bu işlemde ÖTV uygulanmaması talep edilir. ÖTV mükellefleri veya gümrük idarelerince, kendilerine ibraz edilen belgedeki bilgilere, düzenledikleri faturada veya gümrük makbuzunda yer verilir. Bu suretle yapılan teslimler veya ithalat için ÖTV hesaplanmaz ve tahsil edilmez.
ÖTV mükelleflerince, bu kapsamda teslim edilen mala ait bilgiler ile bedeli, teslim tarihi ve alıcıya ait bilgilerin yer aldığı ve yanına kaşe tatbik edilerek imzalanan söz konusu belgenin bir fotokopisi, Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümleri gereğince muhafaza edilir ve talep edilmesi halinde ibraz edilir.
ÖTV mükellefleri, diplomatik istisna kapsamındaki teslimlerinde hesaplanan ÖTV tutarını, fatura bedeline dâhil etmez, ancak fatura bedeline dâhil edilmeyen bu tutarı düzenlenen faturada “ÖTV Kanununun 6 ncı Maddesi Kapsamında Hesaplanıp Fatura Bedeline Dâhil Edilmeyen ÖTV Tutarı ……………. TL’dir.” şerhi ile gösterir.
İstisna kapsamında yapılan teslimler, ÖTV Beyannamesinin “İstisnalar ve İndirimler” bölümünün “İstisnalar” tablosundaki istisna türü listesinden “Diplomatik İstisna” seçilerek beyan edilir.
ÖTV mükelleflerince ayrıca, beyannamenin “Ekler” bölümünde yer alan “Diplomatik İstisna” tablosuna, Dışişleri Bakanlığınca verilen belgeye ilişkin bilgiler, bu istisna kapsamında yapılan teslimler nedeniyle düzenlenen faturalara ait bilgiler ve Gelir İdaresi Başkanlığınca istenebilecek diğer bilgiler girilir.
İstisnadan yararlanan kişi veya kuruluşun mükellefe verdiği Dışişleri Bakanlığı yazısının ve işleme ilişkin olarak düzenlenen faturanın aslının aynı olduğu işletme yetkililerince imzalanarak ve kaşe tatbik edilerek onaylanmış fotokopileri, bir dilekçe ekinde vergi dairesine ibraz edilerek teslimin istisna kapsamında olduğu tevsik edilir.
5. Sorumluluk
Bu istisna uygulamasında, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde işlem tesis edilmemesi suretiyle istisna kapsamında mal teslim edilmesi halinde ziyaa uğratılan vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte ÖTV mükellefinden aranır.
C- DİĞER İSTİSNALAR
1. Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci Maddesinin Birinci Fıkrasının (6) Numaralı Bendi Uygulaması
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca, Gümrük Kanununun;
• 167 nci maddesi [5 numaralı fıkrasının (a) bendi ile 7 numaralı fıkrası hariç],
• Geçici ithalat rejimine ilişkin,
• Hariçte işleme rejimine ilişkin,
• Geri gelen eşyaya ilişkin
hükümleri kapsamında gümrük vergisinden muaf veya müstesna olan malların ithali ÖTV’den istisnadır.
Bu kapsamda, (III) sayılı listede yer alan malların, Gümrük Kanununun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının 4 ve (6/a) bentleri kapsamında gümrük vergisinden muaf olarak ithalinde ÖTV istisnası uygulanır.
Ayrıca, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde düzenlenen ihracat istisnası ile 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen ihraç kaydıyla teslimlerde verginin tecil ve terkin edilmesi uygulamasından yararlanılarak ihraç edilen, ancak Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelen eşyanın ithalat istisnasından faydalanabilmesi için, bu eşya ile ilgili olarak ihracat istisnası dolayısıyla iade alınan veya tecil-terkin uygulamasından faydalanılan miktarın gümrük idaresine ödenmesi veya bu miktar kadar teminat gösterilmesi şarttır.
2. Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci Maddesinin Birinci Fıkrasının (7) Numaralı Bendi Uygulaması
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi gereğince, Gümrük Kanununun,
• Transit, gümrük antrepo, dâhilde işleme, gümrük kontrolü altında işleme rejimlerine tabi tutulan mallar ile
• Serbest bölgeler ve geçici depolama yerleri hükümlerinin uygulandığı mallar
ÖTV’den istisnadır.
Bu kapsamda, dâhilde işleme rejimi, ihracatı taahhüt edilen ürünlerin elde edilmesinde kullanılan malların, ithalat vergileri ödenmeksizin ithal edilmesine imkân sağlayan bir rejim olup, (III) sayılı listede yer alan malların dâhilde işleme rejimi kapsamında ithali, ÖTV’den istisnadır. Ancak, dâhilde işleme rejimi kapsamında olsa dahi; imalatta kullanılan malların yurt içinden temin edilmesi ile fiilen ihraç edilmeyen malların imalinde kullanılan malların ithal edilmesi hallerinde bu kapsamda ÖTV istisnası uygulanmaz.
Bunun yanı sıra, (III) sayılı listede yer alan malların söz konusu rejimler dışında kullanılması, sarfı veya yurt içine tesliminin genel hükümler çerçevesinde vergilendirileceği tabiidir.
Ayrıca, Kanunun 16 ncı maddesinde, Gümrük Kanunu ve diğer kanunlar gereğince gümrük vergisi teminata bağlanarak işlem gören mallara ait ÖTV’nin de aynı usule tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, başta Gümrük Kanununun 118 inci maddesi olmak üzere ilgili mevzuat hükümleri gereğince, gümrük vergisi teminata bağlanarak ithal edilen mallara ait ÖTV de teminata bağlanır.
3. Gümrüksüz Satış Mağazalarına Yapılan Teslimler ile Bu Mağazalar Tarafından Yapılan Teslimler
Gümrük Kanunu uyarınca, gümrüksüz satış mağazaları gümrük antreposu sayıldığından, bu mağazalar tarafından ÖTV’nin konusuna giren malların ithali Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi uyarınca vergiden müstesnadır. Bu mağazalar tarafından ithal edilen mallar antrepo rejimi kapsamında olduğu sürece ÖTV uygulanmaz. Bu malların, Gümrük Kanununun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının 4 ve (6/a) bentleri kapsamında gümrük vergisinden muaf olarak ithalinde de Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca ÖTV istisnası uygulanır.
Ancak, yurt içindeki ÖTV mükellefleri tarafından imal edilerek gümrüksüz satış mağazalarına teslim edilen mallar T.C. Gümrük Bölgesinden çıkmadığından ve gümrüksüz satış mağazaları yurt dışındaki müşteri kapsamına girmediğinden, bu teslimlerde ÖTV yönünden ihracat istisnası uygulanmaz. Yurt içindeki mükelleflerin serbest dolaşımdaki mallarının bu mağazalara tesliminde antrepo rejimi uygulanması söz konusu olmadığından, ÖTV mükelleflerinin bu mağazalara yaptığı teslimlerde Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendine göre istisna uygulanması da mümkün değildir.
Ç- İHRAÇ KAYITLI TESLİMLERDE VERGİNİN TECİLİ VE TERKİNİ
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasıyla, ihraç edilmek şartıyla ihracatçılara teslim edilen mallara ait ÖTV’nin, mükelleflerce ihracatçılardan tahsil edilmemesi şartıyla, bu mükelleflerin talebi üzerine vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil edileceği, söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde tecil edilen verginin terkin olunacağı hükme bağlanmıştır.
1. Kapsam
(III) sayılı liste kapsamındaki malların ihraç edilmek üzere ihracatçılara tesliminde hesaplanan ÖTV’nin ihracatçıdan tahsil edilmemesi şartıyla, ÖTV mükelleflerinin talebi üzerine tecil edilmesi mümkündür.
Bu uygulama, ihracatçının doğrudan ÖTV mükelleflerinden satın aldığı malların, olduğu gibi (aynen) ihraç edilmesi halinde geçerlidir.
İhraç kaydıyla yapılacak teslimler için cins, nitelik, tutar veya miktar konusunda bir sınırlama yoktur.
Serbest bölgeye yapılan teslimlerde ihracat istisnası uygulanmadığından, serbest bölgeye teslim edilecek malların ÖTV mükelleflerinden satın alınmasında tecil-terkin uygulaması kapsamında işlem tesis edilemez. Ancak, serbest bölgelerden yurt dışına yapılan ihracat teslimleri ÖTV’den müstesna olduğundan, ihraç kaydıyla teslim edilen malların serbest bölgeden ihraç edilmesi durumunda, serbest bölgedeki alıcıya yapılan teslimlerde tecil-terkin uygulaması kapsamında işlem yapılması mümkündür.
Tecil-terkin uygulaması kapsamında satın alınmakla birlikte, malın sonraki aşamada tekrar teslime konu edildikten sonra bu aşama tarafından ihracının yapılmış olması halinde, bu durum tecil-terkin şartlarının ihlal edilmesi sonucunu doğurduğundan buna göre işlem yapılır. Ancak, merkezi yurt içinde bulunan bir firma tarafından yurt içinden tecil-terkin uygulaması kapsamında satın alınıp serbest bölgedeki şubesi aracılığıyla ihraç edilen mallara ilişkin olarak mükellef tarafından beyan edilerek tecil edilen ÖTV, serbest bölgedeki şubenin merkezden ayrı mükellefiyetinin bulunmaması veya kendi adına müstakilen faaliyet göstermiyor olması kaydıyla, terkin edilir. Merkez tarafından serbest bölgedeki şubeye mal gönderimlerinin ilgili diğer mevzuat gereğince şube adına fatura düzenlenmek suretiyle yapılması bu yönde işlem tesisine engel teşkil etmez.
2. Verginin Tecili
İhraç kaydıyla teslimde bulunan ÖTV mükellefleri tarafından düzenlenen faturada, hesaplanan ÖTV ayrıca gösterilir ve faturaya “ÖTV Kanununun 8/2 maddesine göre ihraç edilmek üzere teslim edilmiş olup ÖTV tahsil edilmemiştir.” ibaresi yazılır.
Bu uygulama kapsamında yapılan teslimler beyannamenin “Matrah ve Vergi Bildirimi” bölümündeki “Teslimler” tablosu ile “Tecil” bölümündeki “İhraç Kaydıyla Satılan Mallara Ait Teciller” tablosunun her ikisinde de beyan edilir.
Vergi dairesi, mükellefin bu beyanına göre gerekli tarhiyat işlemini yaptıktan sonra, ihraç kaydıyla teslimlere ait ÖTV tutarını tecil eder.
3. Verginin Terkini
İhraç kaydıyla teslim edilen malın, ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihracının gerçekleşmesi halinde, tecil edilen verginin,
• Malın ihraç edildiğini gösteren gümrük beyannamesinin,
• Malın serbest bölgeden ihracında ayrıca örneği Tebliğ ekinde (EK:1) olarak yer alan “Serbest Bölgelerden Yapılan İhracat Teslimlerine İlişkin Bildirim” ile giriş ve çıkışla ilgili serbest bölge işlem formlarının
aslı veya ilgili gümrük idaresi, noter ya da YMM tarafından onaylanmış örneği ile ÖTV mükellefinin ihraç kaydıyla teslimine ilişkin faturanın aslının aynı olduğu işletme yetkililerince imzalanarak ve kaşe tatbik edilerek onaylanmış fotokopisi vergi dairesine verilmek suretiyle terkini sağlanır.
Malın serbest bölgeden ihraç edilmiş olması halinde terkin işleminden önce, ihraç edilen malın serbest bölgeye girişi ve serbest bölgeden yurt dışına çıkışıyla ilgili serbest bölge işlem formlarındaki bilgiler, vergi dairelerince ilgili serbest bölge müdürlüğünden teyit edilir.
4. İhraç Kaydıyla Yapılan Teslimlerde İhracatın Süresinde Gerçekleşmemesi
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, ihracatın bu uygulama kapsamında belirlenen şartlara uygun olarak gerçekleşmemesi halinde tecil edilen vergi, vade tarihinden itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun7 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı ile birlikte ÖTV mükellefinden tahsil edilir. Ancak ihracatın Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle süresinde gerçekleşmemiş olması halinde, tecil edilen vergi, tecil edildiği tarihten itibaren Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir.
Bu çerçevede, ihraç kaydıyla teslim edilen malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihraç edilmemesi halinde, ilgili vergi dairesinden KDV uygulaması açısından ek süre alınmış olsa dahi, tecil edilen ÖTV gecikme zammı (mücbir sebeplerin varlığı halinde tecil faizi) ile birlikte tahsil edilir.
5. İhraç Kayıtlı Teslim Edilen Malın ÖTV Mükellefine İadesi
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında satın alınan malın, gerek Kanunda belirtilen süre (teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay) içerisinde, gerekse bu süre geçtikten sonra iade edilmesi durumu, tecil-terkin şartlarının ihlal edilmesi sonucunu doğurduğundan, bu uygulama kapsamında teslim edilen malın iade edilmesi halinde tecil edilen vergi vade tarihinden itibaren gecikme zammı (mücbir sebeplerin varlığı halinde tecil faizi) ile birlikte ÖTV mükellefinden tahsil edilir.
D- İSTİSNALARIN SINIRI
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre, ÖTV ile ilgili istisna veya muafiyetler, ancak Özel Tüketim Vergisi Kanununa hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. Diğer kanunlarda yer alan istisna veya muafiyet hükümleri ÖTV bakımından uygulanmaz.
Dolayısıyla, söz konusu düzenleme ile bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra diğer kanunlarla, bu Kanun dışında düzenlenmek suretiyle getirilmiş veya getirilecek olan istisnaların ÖTV açısından geçersiz olması sağlanmıştır.
Örneğin; bir kurumun kuruluş kanununda alımlarının her türlü vergi, resim, harç, pay ve fondan muaf olduğuna dair hüküm bulunması, bu kurumun alımlarında ÖTV uygulanmasına engel teşkil etmez.
Öte yandan, mezkûr fıkrada, uluslararası anlaşmalardaki ÖTV’ye ilişkin istisna ve muafiyet hükümleri saklı tutulmuş olup, bu hükümler Özel Tüketim Vergisi Kanunu ile sınırlı olmaksızın uygulanır.
E- VERGİ İNDİRİMİ
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 9 uncu maddesiyle, vergiye tabi malların, yer aldıkları listedeki başka bir malın imalinde kullanılması halinde, ödenen verginin, Maliye Bakanlığınca belirlenen esaslara göre, imal edilen mal için ödenecek vergiden indirilmesi suretiyle, ÖTV’nin her mal için bir kez uygulanması öngörülmüştür.
Buna göre, vergisi ödenerek ithal edilen veya ÖTV mükelleflerinden satın alınan bir malın aynı listede yer alan başka bir malın imalinde kullanılması halinde, kullanılan mala isabet eden ÖTV tutarı, imal edilen malın teslimine ilişkin hesaplanan ÖTV tutarından indirilebilir.
Bu şekilde indirim konusu yapılabilecek azami ÖTV tutarı, satın alınan mala ait ödenen ÖTV tutarını aşamayacağı gibi, bu malın girdi olarak kullanılması suretiyle üretilen malın teslimine ilişkin hesaplanan ÖTV tutarını da geçemez.
Bununla birlikte, ÖTV ödenerek satın alınan malın aynı listede yer alan vergiye tabi başka bir malın imalinde kullanılması sonucu, ödenen verginin tamamının hesaplanan vergiden indirilememesi durumunda indirilemeyen vergi iade edilmez.
Diğer taraftan, indirim uygulamasından yararlanılabilmesi için imal edilerek teslim edilen malın ÖTV’sinin beyan edilmesi gerekir. Ayrıca imal edilen malın istisna kapsamında teslim edilmesi halinde bu malın imalinde kullanılan mallar için yüklenilen ÖTV’nin indirim konusu yapılamayacağı tabiidir.
(III) sayılı listede yer alan bir malın imalinde kullanılmakla birlikte, Kanuna ekli diğer listeler kapsamında olan mallar dolayısıyla ödenen ÖTV’nin malın tesliminde hesaplanan ÖTV’den indirimi mümkün değildir.
Öte yandan, indirim konusu yapılamayan veya indirim yoluyla telafi edilemeyen ÖTV, ilgili mevzuata göre maliyet veya gider unsuru olarak dikkate alınabilir.
III- MATRAH, ORAN, TUTAR, YETKİ VE MÜTESELSİL SORUMLULUK
A- MATRAH
1. (A) Cetvelindeki Mallarda Verginin Matrahı
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, (III) sayılı listenin (A) cetvelindeki mallar için verginin matrahı, bu malların teslimi ve ithali ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışında, hesaplanan ÖTV hariç KDV matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül eder.
1.1. Yurt İçi Teslimde Matrah
ÖTV matrahına esas alınan KDV matrahının tespitinde, Katma Değer Vergisi Kanununun 20 ilâ 27 nci maddeleri ile bu maddelere ilişkin Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yapılan açıklamalar dikkate alınır.
Katma Değer Vergisi Kanununun 20 nci maddesine göre, teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olup; bedel deyimi, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade etmektedir.
Ayrıca, aynı Kanunun 24 üncü maddesinde belirtilen unsurlar matraha dâhil edilmekte, 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, mükellefin düzenlediği fatura veya benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere uygun iskontolar ise matrahtan indirilebilmektedir. Bunun yanı sıra, mezkûr Kanunun 26 ncı maddesi uyarınca, bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrilmekte, cari kuru belli olmayan dövizlerin Türk parasına çevrilmesine ilişkin esaslar ise Maliye Bakanlığınca belirlenmektedir.
Dolayısıyla, (III) sayılı listenin (A) cetvelindeki mallar bakımından nispi vergi hesabının söz konusu olduğu durumlarda ÖTV matrahı, işlemin karşılığını teşkil eden bedel olup, teslim edilen mal karşılığında her ne nam adı altında olursa olsun alıcıdan alınan bedeller, teslim edilen malın ÖTV matrahına dâhildir.
Teslimi yapılan mala ilişkin satış anında veya daha sonraki bir tarihte ortaya çıkan vade farkı, fiyat farkı, faiz gibi çeşitli gelirler ÖTV matrahına dâhildir.
Bununla birlikte, mükellefin düzenlediği faturada ayrıca gösterdiği ticari teamüllere uygun iskontoların ÖTV matrahından indirilmesi mümkündür.
Öte yandan, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası ve Katma Değer Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, gümrük depolarında ve müzayede mahallerinde yapılan satışlarda ÖTV matrahı kesin satış bedelidir.
İmalatçı satış bedelinin emsal bedeline göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde matrah olarak emsal bedel esas alınır. ÖTV’ye tabi malların mükellefler tarafından kullanılması, sarfı, işletmeden çekilmesi veya işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi durumunda da matrah olarak emsal bedel esas alınır.
1.2. İthalatta Matrah
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (3) numaralı fıkrası ile Katma Değer Vergisi Kanununun 21 inci maddesi uyarınca, (III) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan malların ithalinde ÖTV’nin matrahı;
• İthal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dâhil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilen değeri,
• İthalat sırasında ödenen her türlü vergi (ÖTV ve KDV hariç), resim, harç ve paylar,
• Gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile malın bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemelerden
oluşmaktadır.
2. (B) Cetvelindeki Mallarda Verginin Matrahı
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca, (III) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların teslimi ve ithali ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışında verginin matrahı; bu malların nihai tüketicilere perakende satış fiyatıdır.
B- ORAN, TUTAR VE YETKİ
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında, Kanuna ekli listelerde yer alan mallardan, karşılarında belirtilen tutar ve/veya oranlarda ÖTV alınacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, Kanunun 11 inci maddesinin,
• (2) numaralı fıkrasında, Kanuna ekli (III) sayılı listenin (A) cetvelindeki mallar için asgari maktu vergi tutarları ile (B) cetvelindeki mallar için asgari maktu vergi ve maktu vergi tutarlarının;
a) (A) cetvelindeki mallardan, 2203.00 G.T.İ.P. numaralı mallar için bir litredeki her bir alkol derecesi, 22.04, 22.05 (2205.10.90.00.12 hariç) ve 2206.00 G.T.İ.P. numaralı mallar için her bir litre, diğer mallar için içerdiği alkolün her bir litresi itibarıyla,
b) (B) cetvelindeki mallar için asgari maktu vergi tutarının perakende satışa sunulan sigaraların birim ambalajı içinde yer alan her bir sigara, diğer tütün mamullerinin birim ambalajı içindeki mamulün her bir gramı itibarıyla, maktu vergi tutarının ise 20 adet sigaradan veya 50 gram tütünden oluşan birim ambalaj itibarıyla (birim ambalajların farklı adet veya gramdan oluşması halinde vergi tutarının, anılan adet veya grama göre oranlanarak),
• (5) numaralı fıkrasında, (III) sayılı listenin (A) cetvelindeki mallar için asgari maktu vergi tutarlarına göre hesaplanacak vergi tutarından az olmamak üzere, yalnızca nispi vergi; (B) cetvelindeki mallar için maktu vergi ile birlikte, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanacak vergi tutarından az olmamak üzere nispi vergi
uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
1. (A) Cetvelindeki Mallarda Verginin Hesabı
1.1. Kolalı Gazozlarda Verginin Hesabı
(III) sayılı listenin (A) cetvelinde, kolalı gazozlar için sadece nispi vergi oranı belirlenmiştir.
Dolayısıyla, kolalı gazozların ithalinde ve imalatçıları tarafından teslimi ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışında, Tebliğin (III/A/1) bölümü çerçevesinde tespit edilen matraha, (III) sayılı listenin (A) cetvelinde bu mallar için belirlenen vergi oranı uygulanmak suretiyle ÖTV hesaplanır.
Örnek: 13/7/2015 tarihi itibarıyla KDV ve ÖTV hariç satış/ithal bedeli 200 TL olan 250 litre kolalı gazozun ÖTV’si aşağıdaki şekilde hesaplanır:
Hesaplanan ÖTV: 200 TL x 0,25 = 50 TL
1.2. Malttan Üretilen Biralarda Verginin Hesabı
(III) sayılı listenin (A) cetvelinde, 2203.00 G.T.İ.P. numarası sırasındaki malttan üretilen biralar için nispi vergi oranının yanı sıra asgari maktu vergi tutarı da belirlenmiştir. Mezkûr cetvelde belirlenen asgari maktu vergi tutarı söz konusu mallar için bir litredeki her bir alkol derecesi itibarıyla uygulanır.
Söz konusu malların ithali ve imalatçıları tarafından teslimi ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışında, asgari maktu vergi tutarından az olmamak üzere yalnızca nispi vergi uygulanır.
Bu çerçevede, malttan üretilen biralarda, Tebliğin (III/A/1) bölümü çerçevesinde tespit edilen matraha, (III) sayılı listenin (A) cetvelinde bu mallar için belirlenen vergi oranı uygulanarak hesaplanan ÖTV tutarı (nispi ÖTV tutarı) ile asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan ÖTV tutarının karşılaştırılması sonucunda, daha yüksek olan tutar, hesaplanan ÖTV olarak dikkate alınır.
Örnek: 13/7/2015 tarihi itibarıyla, KDV ve ÖTV hariç satış/ithal bedeli 2 TL, alkol derecesi 5 olan, 50 cl’lik bir kutu biranın ÖTV’si aşağıdaki şekilde hesaplanır:
Nispi ÖTV tutarı : 2 TL x 0, 63 = 1,26 TL
Asgari maktu vergi tutarı : (5⁰ x 0,8966 TL) x 0,5 lt = 2,2415 TL
1,26 TL < 2,2415 TL olduğundan, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan ÖTV tutarı dikkate alınır.
1.3. Şaraplarda (Alkol Derecesi Hacim İtibariyle %22’den Fazla Olanlar Hariç) Verginin Hesabı
(III) sayılı listenin (A) cetvelinde,
• 22.04 Taze üzüm şarabı,
• 2204.10 Köpüklü şaraplar,
• 22.05 Vermut ve diğer taze üzüm şarapları (2205.10.90.00.12 hariç),
• 2205.10.10.00.00 Alkol derecesi hacim itibariyle % 18 veya daha az olanlar,
• 2206.00 Fermente edilmiş diğer içecekler, tarifenin başka yerinde belirtilmeyen veya yer almayan fermente edilmiş içeceklerin karışımları ve fermente edilmiş içeceklerle alkolsüz içeceklerin karışımları
tarife pozisyon veya G.T.İ.P. numarası sıralarındaki mallar için nispi vergi oranı Bakanlar Kurulu tarafından “0” (sıfır) olarak belirlenmek suretiyle, bu malların asgari maktu vergi tutarı itibarıyla vergilenmesi öngörülmüştür.
Mezkûr cetvelde belirlenen asgari maktu vergi tutarı, söz konusu malların her bir litresi itibarıyla uygulanır.
Örnek: 13/7/2015 tarihi itibarıyla, KDV ve ÖTV hariç satış/ithal bedeli 15 TL olan, 75 cl’lik bir şişe köpüklü şarabın ÖTV’si aşağıdaki şekilde hesaplanır:
Asgari maktu vergi tutarı : 0,75 lt x 32,7229 TL = 24,542175 TL
Buna göre, hesaplanan ÖTV olarak 24,5421 TL dikkate alınır.
1.4. Diğer Alkollü İçkilerde Verginin Hesabı
(III) sayılı listenin (A) cetvelinde, Tebliğin (III/B/1.1, 1.2 ve 1.3) bölümleri kapsamı dışında kalan diğer mallar (viski, votka, cin, konyak, rom, likör, rakı gibi) için nispi vergi oranı Bakanlar Kurulu tarafından “0” (sıfır) olarak belirlenmek suretiyle, bu malların asgari maktu vergi tutarı itibarıyla vergilenmesi öngörülmüştür.
Mezkûr cetvelde belirlenen asgari maktu vergi tutarı, söz konusu malların içerdiği alkolün her bir litresi itibarıyla uygulanır.
Örnek: 13/7/2015 tarihi itibarıyla, KDV ve ÖTV hariç satış/ithal bedeli 20 TL, alkol derecesi hacmen 45⁰ olan 70 cl’lik bir şişe rakının ÖTV’si aşağıdaki şekilde hesaplanır:
Asgari maktu vergi tutarı : (113,6338 TL x 0,45) x 0,70 lt = 35,794647 TL
Buna göre, hesaplanan ÖTV olarak 35,7946 TL dikkate alınır.
2. (B) Cetvelindeki Mallarda Verginin Hesabı
2.1. Sigaralarda Verginin Hesabı
(III) sayılı listenin (B) cetveli kapsamındaki sigaraların vergilendirilmesinde, perakende satış fiyatına bu mallar için geçerli olan ÖTV oranı uygulanarak nispi ÖTV tutarı hesaplanır. Ancak hesaplanan bu tutar, birim paket içindeki her bir adet sigara için belirlenen asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan vergi tutarından az olamaz.
Nispi ÖTV tutarı ile asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan ÖTV tutarının karşılaştırılması sonucunda, yüksek olan tutara, 20 adet sigaradan oluşan her bir paket sigara için (III) sayılı listenin (B) cetvelinde belirlenen maktu vergi tutarı eklenerek bir paket sigara için toplam ÖTV tutarı hesaplanır. Birim ambalajın farklı adetten oluşması halinde maktu vergi tutarı, anılan adede göre oranlanarak hesaplanır.
Örnek: 13/7/2015 tarihi itibarıyla, perakende satış fiyatı 9 TL olan 1 paket (20 adet) sigara için ÖTV aşağıdaki şekilde hesaplanır:
Nispi ÖTV tutarı : 9 TL x 0,6525 = 5,8725 TL
Asgari maktu ÖTV tutarı : 20 x 0,2103 TL = 4,2060 TL
Maktu ÖTV tutarı : 1 x 0,1968 TL = 0,1968 TL
5,8725 TL > 4,2060 TL olduğundan, nispi ÖTV tutarı ile maktu ÖTV tutarı toplamı (5,8725 TL + 0,1968 TL = 6,0693 TL) dikkate alınır.
Söz konusu sigaranın perakende satış fiyatının 6 TL olması halinde ise;
Nispi ÖTV tutarı : 6 TL x 0,6525 = 3,9150 TL
Asgari maktu ÖTV tutarı : 20 x 0,2103 TL = 4,2060 TL
Maktu ÖTV tutarı : 1 x 0,1968 TL = 0,1968 TL
3,9150 TL < 4,2060 TL olduğundan, asgari maktu ÖTV tutarı ile maktu ÖTV tutarı toplamı (4,2060 TL + 0,1968 TL = 4,4028 TL) dikkate alınır.
2.2. Diğer Tütün Mamullerinde Verginin Hesabı
(III) sayılı listenin (B) cetvelinde sigaralar dışında kalan tütün mamullerinin vergilendirilmesinde, perakende satış fiyatına bu mallar için geçerli olan ÖTV oranı uygulanarak nispi ÖTV tutarı hesaplanır. Ancak hesaplanan bu tutar, birim paket/ambalaj içindeki her bir gram tütün mamulü için belirlenen asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan vergi tutarından az olamaz.
Nispi ÖTV tutarı ile asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan ÖTV tutarının karşılaştırılması sonucunda, yüksek olan tutara, 50 gramdan oluşan birim ambalaj için (III) sayılı listenin (B) cetvelinde belirlenen maktu vergi tutarı eklenerek toplam ÖTV tutarı hesaplanır. Birim ambalajın farklı gramdan oluşması halinde maktu vergi tutarı, anılan grama göre oranlanarak hesaplanır.
Örnek: 13/7/2015 tarihi itibarıyla, perakende satış fiyatı 55 TL, birim ambalajı 100 gram olan 1 kutu puronun ÖTV’si aşağıdaki şekilde hesaplanır:
Nispi ÖTV tutarı : 55 TL x 0,40 = 22 TL
Asgari maktu ÖTV tutarı : 100 gr x 0,2103 TL = 21,03 TL
Maktu ÖTV tutarı : (100 gr / 50 gr) x 0,1968 TL = 0,3936 TL
22 TL > 21,03 TL olduğundan, nispi ÖTV tutarı ile maktu ÖTV tutarı toplamı (22 TL + 0,3936 TL = 22,3936 TL) dikkate alınır.
Tatlandırıcı, şeker, su, nem tutucu, aroma esansı ve benzeri katkı maddeleri ilave edilmek suretiyle üretilen tütün mamullerinin ithali ve tesliminde maktu ve asgari maktu ÖTV tutarı, söz konusu katkı maddelerinin miktarı da dâhil nihai mamulün miktarı üzerinden hesaplanır.
3. Yetki
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 12 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre Bakanlar Kurulu topluca veya ayrı ayrı olmak üzere,
a) (III) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranları her bir mal itibarıyla sıfıra kadar indirmeye, (A) cetvelindeki mallar için dört katına, (B) cetvelindeki mallar için yarısına kadar artırmaya,
b) Asgari maktu vergiyi her bir mal itibarıyla sıfıra kadar indirmeye, (A) cetvelindeki mallar için iki katına, (B) cetvelindeki mallar için bir katına kadar artırmaya,
c) Bu sınırlar içinde malların cinsleri, özellikleri, fiyat grupları, alkol dereceleri ve içerdiği alkol miktarına göre farklı vergi oranı ve asgari maktu vergi tutarı belirlemeye,
ç) (B) cetvelindeki mallar için listede yer alan asgari maktu vergi tutarlarının, perakende satışa sunulan ürünlerin birim ambalajı içinde yer alan her bir sigara adedi, diğer tütün mamullerinin birim ambalajı içindeki mamulün her bir gramı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın %20’sine tekabül eden tutarı aşmamak üzere; birim ambalaj itibarıyla maktu vergi tutarı belirlemeye, bu tutarı malların cinsleri, özellikleri, ambalajları (paketleri) ve bunların fiyatları ve fiyat grupları itibarıyla farklılaştırmaya,
d) Listede gümrük tarife pozisyonu veya tarife alt pozisyonu olarak yer alan malların her biri için belirlenmiş olan oran veya tutarların alt ve üst sınırları içinde kalmak suretiyle, bu pozisyonların altında yer alan mallar itibarıyla farklı vergi tutarları veya oranları belirlemeye
yetkilidir.
Bunun yanı sıra, mezkûr maddenin (3) numaralı fıkrasına göre, (III) sayılı listedeki mallar için belirtilen asgari maktu vergi tutarları veya Bakanlar Kurulunca bunlara ilişkin belirlenen en son asgari maktu vergi ve maktu vergi tutarları, Ocak ve Temmuz aylarında, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından ilan edilen yurt içi üretici fiyat endeksinde son altı ayda meydana gelen değişim oranında, bu değişimin ilanı gününden geçerli olmak üzere yeniden belirlenmiş sayılır. Bakanlar Kurulu, uygulama dönemlerini gün veya ay olarak belirlemeye veya belirleyeceği mallar ve aylar itibarıyla yeniden belirlenmiş sayılan tutarların uygulanmamasına karar vermeye yetkilidir.
Öte yandan, 30/12/2014 tarihli ve 2014/7127 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı8 eki Kararın 4 üncü maddesi uyarınca, Kanunun 12 nci maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmü uygulanarak yurt içi üretici fiyat endeksindeki değişim oranına göre vergi tutarlarının arttırılmasında; (III) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan asgari maktu vergi tutarları ile (B) cetvelinde yer alan asgari maktu ve maktu vergi tutarları için virgülden sonraki dört hane dikkate alınır.
C- MÜTESELSİL SORUMLULUK
1. Özel Etiketi veya İşareti Olmayan Malların Tespitinde Müteselsil Sorumluluk
Vergi Usul Kanununun 257 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1 Seri No.lu Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerde Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği9 ile vergi güvenliğini sağlamak amacıyla tütün mamulleri ve alkollü içkiler için bandrollü ürün izleme sistemi kurulmuş ve bu kapsamda söz konusu mallar için bandrol ve kod (biralar için) uygulaması zorunluluğu getirilmiştir.
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasına göre, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen özel etiketi veya işareti olmayan ÖTV’ye tabi malların bulundurulduğunun tespit edilmesi halinde, bu malları bulunduranlar adına; her bir tespit için bu Kanuna ekli (III) sayılı listenin (A) Cetvelinde yer alan malların 50 litreyi, (B) Cetvelinde yer alan 2402.20 ve 2402.90.00.00.00 (yalnız tütün yerine geçen maddelerden yapılmış sigaralar) G.T.İ.P. numaralı malların 5.000 adedi aşması halinde ise müteselsilen sorumlu olmak üzere, bu malları bulunduranlar ile ithal veya imal edenlerden herhangi biri adına; malların tespit tarihindeki emsal bedeli veya miktarı üzerinden Kanunun 11 inci maddesindeki esaslara göre ÖTV re’sen tarh edilir ve bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası uygulanır.
1.1. Kanunda Belirtilen Hadleri Aşmayan (III) Sayılı Listedeki Malların Tespitinde Müteselsil Sorumluluk
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasında, mezkûr fıkrada belirlenen hadleri aşmayan özel etiketi veya işareti olmayan sigara ve alkollü içki tespitlerinde imalatçı/ithalatçı bakımından müteselsil sorumluluk öngörülmediğinden, bu mallar için sadece malı aracında, işyerinde veya herhangi bir yerde bulundurdukları tespit edilenler adına işlem yapılır.
Özel etiketi veya işareti olmayan söz konusu malların tespitinde, yakalama/el koyma işlemini gerçekleştiren ilgili kolluk birimleri tarafından; yakalama/el koyma işlemine ilişkin düzenlenen tutanağın bir örneği, numune olmaksızın, doğrudan yakalamanın/el koymanın gerçekleştiği yerdeki Vergi Dairesi Başkanlığına (bulunmayan yerlerde Defterdarlığa) gönderilir. Bu tutanakta asgari olarak, bulunduranların kimlik/pasaport bilgileri, yakalanan/el konulan malın miktar bilgileri ile bulunması halinde ayırt edici ibarelere ve alkollü içkilerde varsa ürün üzerindeki, içerdiği alkol derecesine/miktarına ilişkin bilgilere yer verilir.
İlgili kolluk birimleri tarafından gönderilen tutanak, Vergi Dairesi Başkanlığı (bulunmayan yerlerde Defterdarlık) tarafından, bulunduranlar adına tarhiyat yapılabilmesi için bulunduranların;
• Faal mükellef olması durumunda bunların bağlı bulunduğu,
• Faal mükellef olmaması durumunda ikametgâhlarının, işyerlerinin, kanuni veya iş merkezlerinin bulunduğu yer,
• Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması durumunda ise yakalamanın/el koymanın gerçekleştiği yer
vergi dairesine gönderilir. Yukarıda belirtilen durumlarda, tarhiyatı yapması öngörülen vergi dairesinin bulunduğu ilgili ilde, Kanuna ekli (III) sayılı liste bakımından görevlendirilmiş/belirlenmiş vergi dairesi varsa, söz konusu tutanak bu vergi dairesine gönderilir. Başka bir ildeki vergi dairesine gönderilmesi gereken tutanaklar, ilgili il Vergi Dairesi Başkanlığına (bulunmayan yerlerde Defterdarlığa) gönderilir.
Söz konusu mallara ait ÖTV, tespit tarihindeki emsal bedeli ve/veya miktarı üzerinden Kanunun 11 inci maddesindeki esaslar ve Tebliğin (III/A ve B) bölümlerindeki açıklamalara göre re’sen tarh edilir. Bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası da uygulanır.
Yapılacak tarhiyatlarda, tarhiyata esas perakende satış fiyatının, takdir komisyonları marifetiyle belirlenmesi mümkündür. Bu durumda, marka ve ayırt edici ibaresi aynı olan ürün ile ilgili, Tebliğin (III/C/1.2) bölümü çerçevesinde, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tarafından daha önce gönderilmiş değerlendirme raporu/raporları bulunması halinde, geçerliliği hususunda aksi yönde tespit olmaması kaydıyla, bu rapordaki/raporlardaki vergilendirmeye esas veriler kullanılabilir. Daha önce TAPDK tarafından gönderilmiş değerlendirme raporu bulunmaması ve söz konusu malın yasal olarak piyasada satışının olmaması halinde ise emsal bedel (piyasaya arz edilen benzer malların piyasadaki en düşük perakende satış fiyatı) üzerinden hesaplanan nispi ÖTV tutarı, asgari maktu vergi tutarı ile yapılacak kıyaslamada dikkate alınabilir. Emsal bedelin ve alkollü içki tespitlerinde ayrıca alkol oranının, Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık tarafından TAPDK’dan da temin edilmesi mümkündür.
Kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen yakalama/el koyma tutanakları ile birden fazla kişinin söz konusu malları aracında, işyerinde veya herhangi bir yerde bulundurduğunun tespit edilmesi halinde, tarha yetkili vergi daireleri tarafından her biri adına ayrı ayrı tarhiyat yapılması mümkündür. Bu durumda, yapılacak tahsilata bağlı olarak diğer bulunduranlar adına yapılan tarhiyatların/tarhiyatlara ilişkin tahakkukların terkin edileceği açıktır.
Öte yandan, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasında, özel etiketi veya işareti olmayan, (III) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan sigara dışındaki tütün mamullerinin tespitinde de imalatçı/ithalatçı bakımından müteselsil sorumluluk öngörülmemiştir. Buna göre, miktarına bakılmaksızın sigara dışındaki tütün mamullerine ilişkin tespitlerde de bu bölümdeki açıklamalar çerçevesinde işlem tesis edilir.
1.2. Kanunda Belirtilen Hadleri Aşan (III) Sayılı Listedeki Malların Tespitinde Müteselsil Sorumluluk
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen hadleri aşan miktarlarda özel etiketi veya işareti olmayan sigara ve alkollü içki tespiti üzerine, yakalama/el koyma işlemini gerçekleştiren ilgili kolluk birimleri tarafından; yakalama/el koyma işlemine ilişkin düzenlenen tutanağın bir örneği ile yakalanan/el konulan tüm mallardan alınan yeterli sayıda ve/veya miktarda numune, söz konusu malların hangi ithalatçı ya da imalatçıya ait olduğunun tespiti için, TAPDK’ya gönderilir. Söz konusu tutanakta asgari olarak, bulunduranların kimlik/pasaport bilgileri, yakalanan/el konulan malın miktar bilgileri ile bulunması halinde ayırt edici ibarelere ilişkin bilgiler yer alır.
TAPDK, numuneler üzerinde yapacağı analiz sonucunda malların miktarı, alkol derecesi, emsal bedeli gibi tespite konu mal türleri itibarıyla verginin hesabına esas bilgileri de içeren bir değerlendirme raporu düzenler. Sigaralar için düzenlenen değerlendirme raporunda, emsal bedel olarak perakende satış fiyatlarına yer verilir. Raporda ayrıca yakalanan/el konulan malların ithalatçı veya imalatçı bazında ayrımı ile aynı ithalatçı ya da imalatçıya ait malların miktar ve marka bilgileriyle, bulunması halinde ayırt edici ibare bilgileri itibarıyla tasnifi yapılır ve Kanunda belirtilen miktarların aşılıp aşılmadığı belirtilir. TAPDK tarafından 30 gün içerisinde düzenlenecek bu rapor yakalama/el koyma işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanak ile birlikte aynı süre içerisinde yakalamanın/el koymanın gerçekleştiği yerdeki Vergi Dairesi Başkanlığına (bulunmayan yerlerde Defterdarlığa) gönderilir. Söz konusu analiz neticesinde numuneler TAPDK tarafından imha edilir ve yakalama/el koyma işlemini gerçekleştiren ilgili kolluk birimine bilgi verilir.
Yakalamanın/el koymanın gerçekleştiği yer Vergi Dairesi Başkanlığı (bulunmayan yerlerde Defterdarlık), TAPDK tarafından gönderilen rapor ile yakalama/el koyma işlemine ilişkin tutanağı, bulunduranlar adına tarhiyat yapılabilmesi için bulunduranların;
• Faal mükellef olması durumunda bunların bağlı bulunduğu,
• Faal mükellef olmaması durumunda ikametgâhlarının, işyerlerinin, kanuni veya iş merkezlerinin bulunduğu yer,
• Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni veya iş merkezleri bulunmayanlarda ise yakalamanın/el koymanın gerçekleştiği yer
vergi dairesine gönderir. Yukarıda belirtilen durumlarda, tarhiyatı yapması öngörülen vergi dairesinin bulunduğu ilgili ilde, Kanuna ekli (III) sayılı liste bakımından görevlendirilmiş/belirlenmiş vergi dairesi varsa, söz konusu belgeler bu vergi dairesine gönderilir. Başka bir ildeki vergi dairesine gönderilmesi gereken belgeler, ilgili il Vergi Dairesi Başkanlığına (bulunmayan yerlerde Defterdarlığa) gönderilir.
Söz konusu mallara ait ÖTV, tespit tarihindeki emsal bedeli ve/veya miktarı üzerinden Kanunun 11 inci maddesindeki esaslar ve Tebliğin (III/A ve B) bölümlerindeki açıklamalara göre re’sen tarh edilir. Bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası da uygulanır. Bahse konu tespitlerde, takdir komisyonlarınca, TAPDK tarafından gönderilen değerlendirme raporlarında yer verilen tutarlar ve vergilendirmeye esas diğer verilerin dikkate alınacağı açıktır.
Kolluk kuvvetleri tarafından yapılan tespitlerde özel etiketi veya işareti bulunmayan ÖTV’ye tabi söz konusu malları bulunduranların birden fazla kişi olması halinde, tarha yetkili vergi daireleri tarafından her biri adına ayrı ayrı tarhiyat yapılması mümkündür. Bu durumda, yapılacak tahsilata bağlı olarak diğer bulunduranlar adına yapılan tarhiyatların/tarhiyatlara ilişkin tahakkukların terkin edileceği açıktır.
İthalatçı/imalatçı hakkında bu kapsamda işlem yapılabilmesi, esas itibarıyla söz konusu malların TAPDK’ya kayıtlı firmalarca piyasaya arz edilen ürünler arasında yer alması, diğer bir ifade ile ithalatçının/imalatçının Türkiye’de faaliyette bulunan firmalar arasında olması halinde mümkündür. Ayrıca, ithalatçı/imalatçı firmanın sorumluluğu, yakalanan/el konulan mallardan sadece kendisine ait olduğu TAPDK tarafından belirlenen miktarla sınırlıdır. Dolayısıyla, yakalamalarda/el koymalarda birden fazla ithalatçı veya imalatçıya ait malların ele geçirilmesi durumunda müteselsil sorumluluk, her bir ithalatçı veya imalatçıya ait mallar bazında Kanunda belirtilen miktarların aşılması halinde uygulanır.
İthalatçı veya imalatçıya yönelik müteselsil sorumluluk uygulaması aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde yerine getirilir:
i. Vergi, bulunduranlar adına tarh ve tahakkuk ettirilerek öncelikle bunlardan aranır.
ii. Yapılacak tarhiyat üzerine tahsil edilebilir hale gelen vergi ve fer’ileri ile cezanın;
• Bulunduranlara, bilinen adreslerinde bulunamadığından ödeme emri tebliğ edilememiş olması veya
• Ödeme emri tebliğ edilmekle birlikte mal beyanında bulunulmamış, vergi dairesince de malı tespit olunamamış ya da beyan edilen veya vergi dairesince tespit olunan malların amme alacağını karşılamayacağının anlaşılmış olması
hallerinde ithalatçı/imalatçı nezdinde ödeme emri ile takibine başlanır. Ancak, bu malları bulunduranların, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni veya iş merkezlerinin olmaması, kimlik veya yurt içi adres bilgilerinin tespit edilememesi, yurt dışına kaçması ya da kaçma ihtimalinin olması gibi durumlarda, bulunduranlar adına tarha yetkili vergi dairesinin talebi üzerine ithalatçının/imalatçının ÖTV yönünden bağlı olduğu vergi dairesi tarafından doğrudan ithalatçı/imalatçı adına bu uygulama kapsamında tarhiyat yapılabilir.
TAPDK tarafından düzenlenen değerlendirme raporlarında, ithalatçının/imalatçının belirlenemediği durumlarda, ithalatçı/imalatçı hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığından, aksi yönde bir tespit bulunmadıkça, bu mallar için sadece malı aracında, işyerinde veya herhangi bir yerde bulundurdukları tespit edilenler adına işlem yapılır.
Kanunun 13 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirlenen hadleri aşan söz konusu mallara ilişkin tespitlerde kolluk kuvvetlerince mallara ilişkin numunenin TAPDK’ya gönderilmemiş olması durumunda, mezkûr maddede belirlenen limitleri aşmayan tespitler gibi işlem tesis edilir.
İlgili kolluk birimleri tarafından yakalanıp/el konulup, analiz edilerek rapor düzenlenmesini teminen TAPDK’ya gönderilen mallara ve düzenlenen raporlara ilişkin olarak TAPDK tarafından üçer aylık dönemler halinde Gelir İdaresi Başkanlığına bilgi verilir.
1.3. Diğer Hususlar
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrası uygulamasında ÖTV’nin mükellefi, Tebliğin (III/C/1.2) bölümünde doğrudan ithalatçı/imalatçı adına tarhiyat yapılması öngörülen durumlar hariç, özel etiketi veya işareti olmayan ÖTV’ye tabi malları aracında, işyerinde veya herhangi bir yerde bulundurdukları tespit edilenler olduğundan, hakkında bu kapsamda tespit yapılanların ÖTV mükellefiyeti tesis edilir. Söz konusu malları bulunduranların yabancı uyruklu olması ve/veya Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması bu uygulama kapsamında işlem tesisine engel teşkil etmez.
Özel etiketi veya işareti bulunmayan ÖTV’ye tabi malları bulundurduğu tespit edilen yabancı uyruklu ve/veya Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri bulunmayan kişiler adına tesis edilmesi gereken mükellefiyet kaydı, mevcut belgelere (pasaportlarında yer alan kimlik bilgilerine, ilgili kolluk birimi tarafından düzenlenen tutanakta yer alan kimlik bilgilerine v.b.) göre yakalama/el koyma işleminin yapıldığı yer vergi dairesince (varsa Kanuna ekli (III) sayılı liste bakımından ilgili ilde görevlendirilmiş/belirlenmiş vergi dairesince) yapılır.
Özel etiketi veya işareti olmayan malların kargo şirketleri nezdinde yakalanması durumunda, gönderici hakkında işlem tesis edilir. Ancak, gönderen kişiye ilişkin bilgilerin (kimlik bilgileri, adres) bulunmaması nedeniyle gönderene ulaşılamadığı durumlarda taşıma yapan kargo şirketi hakkında işlem tesis edilir. Bununla birlikte, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu10 kapsamında haklarında soruşturma gerektirmesine bağlı olarak, yakalama/el koyma tutanağında kargo şirketine ve/veya çalışanlarına yönelik tespitlere de yer verilmiş olması halinde, gönderen kişi ile birlikte kargo şirketi de sorumlu tutularak buna göre işlem tesis edilir.
Kolluk kuvvetlerince düzenlenen yakalama/el koyma tutanakları ile TAPDK tarafından düzenlenen değerlendirme raporlarında eksiklikler bulunması halinde, Vergi Dairesi Başkanlığı (bulunmayan yerlerde Defterdarlık) aracılığıyla tutanaklardaki eksiklikler ilgili kolluk birimi, değerlendirme raporlarındaki eksiklikler ise TAPDK nezdinde tamamlatılır.
2. İşleme Taraf Olanların Müteselsil Sorumluluğu
2.1. Müteselsil Sorumluluğun Kapsamı
Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinde, mal alım-satımı ile hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden, alım-satıma taraf olanların, hizmetten yararlananların ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanların müteselsilen sorumlu olacağı, ancak müteselsilen sorumluluğun nihai tüketiciler için söz konusu olmayacağı, müteselsil sorumluluğun şartları, sınırları ve bu konuya ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Bu yetkiye dayanılarak, ÖTV mükellefinin, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı liste kapsamındaki malların teslimine ait ÖTV’yi Hazine’ye intikal ettirmediğinin tespit edilmesi halinde, satıcı (ÖTV mükellefi) tarafından mal teslim edilen nihai tüketici gerçek kişiler dışındaki mükelleflerin, bu işleme ilişkin olarak Hazine’ye intikal etmeyen ÖTV’den, satıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulması uygun görülmüştür.
2.2. Müteselsil Sorumluluğu Kaldıran Haller
Alıcıların, ÖTV dâhil toplam işlem bedelini;
• 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu11 hükümlerine göre faaliyette bulunan bankalar vasıtasıyla ödemeleri ve bankaya yapılan ödeme sırasında düzenlenen belgede satıcının (veya adına hareket edenlerin) adı-soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka hesap numarasını ve vergi kimlik numarasını doğru olarak yazdırmaları,
• Çekle ödemiş olmaları halinde, çekin 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun12 785 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında düzenlenmiş olması,
• Kredi kartı (faturada yer alan kişi veya kuruma ait) veya kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla (ön ödeme avansı şeklinde kamu kurum ve kuruluşlarının veznesine ödeme gibi) ödemiş olmaları,
• PTT yoluyla ödemiş olmaları halinde, ödeme sırasında düzenlenen belgenin ibrazı [satıcının veya adına hareket edenlerin adı-soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile hesap numarası ve vergi kimlik numarasının doğru olarak yazdırılmış olması]
kaydıyla müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmazlar. Herhangi bir hesaba bağlı olmaksızın yapılan ödemeler, örneğin kasadan ödeme yapılması, sorumluluğu kaldırmaz.
Bunun yanı sıra, alıcı ile satıcı arasında muvazaaya dayanan bir işlem yapıldığının veya menfaat sağlayan doğrudan bir ilişkinin veya hısımlık, sermayesine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde dolaylı bir ilişkinin bulunduğunun vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş raporlarla tespit edilmesi halinde, ödeme yukarıdaki şekilde tevsik edilmiş olsa bile müteselsil sorumluluk kalkmaz.
Aynı şekilde bir mükellefin, daha önceki safhalarda, Hazine’ye intikal ettirilmemiş ÖTV nedeniyle müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulabilmesi için, sözü edilen mükellef ile vergiyi Hazine’ye intikal ettirmeyen ÖTV mükellefi arasında; menfaat sağlayan doğrudan bir ilişkinin veya hısımlık, sermayesine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde dolaylı bir ilişkinin mevcudiyetinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş raporlarda açıkça belirtilmiş olması zorunludur.
Genel ve özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasî partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, sermayelerinin %51 veya daha fazlası söz konusu idare, kurum ve kuruluşlara ait iktisadi işletmeler ile özelleştirme kapsam ve programına alınmış olup hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan kuruluşların, verginin doğduğu safhada taraf olduğu işlemlerde müteselsil sorumluluk uygulanmaz.
2.3. Müteselsil Sorumlu Nezdinde Verginin Takibi
Müteselsil sorumluluk uygulaması aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde yerine getirilir:
i. Vergi, ÖTV mükellefi adına tarh ve tahakkuk ettirilerek öncelikle mükellefinden aranır.
ii. ÖTV mükellefi tarafından eksik beyan edilen veya hiç beyan edilmeyen vergi için yapılacak tarhiyat üzerine tahsil edilebilir hale gelen vergi ve gecikme faizi ile ilgili olarak;
• ÖTV mükellefine, bilinen adreslerinde bulunamadığından ödeme emri tebliğ edilememiş olması veya
• Kendisine ödeme emri tebliğ edilen ÖTV mükellefinin mal beyanında bulunmamış, vergi dairesince de malı tespit olunamamış ya da beyan edilen veya vergi dairesince tespit olunan malların amme alacağını karşılamayacağının anlaşılmış olması
hallerinde ÖTV mükellefi dışındaki mükellef (müteselsil sorumlu) nezdinde ödeme emri ile takibe başlanır.
iii. Müteselsil sorumluluk, satın alınan mala ilişkin hesaplanan ÖTV, varsa gecikme faizi ve gecikme zammı ile sınırlıdır. Cezalar sorumluluk kapsamı dışındadır.
IV- VERGİLENDİRME İŞLEMLERİ
A- VERGİLENDİRME DÖNEMİ
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 14 üncü maddesine göre, Kanuna ekli (III) sayılı listede yer alan malların tesliminde vergilendirme dönemi, faaliyette bulunulan takvim yılının birer aylık dönemleridir.
B- BEYAN ESASI
ÖTV, mükelleflerin yazılı beyanları üzerine tarh olunur.
ÖTV mükellefleri, bir vergilendirme döneminde vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi bu dönemlerle ilgili olarak beyanname vermek zorundadır.
Ancak, müzayede yoluyla satış yapanlar (sürekli ÖTV mükellefiyeti bulunmayanlar), kendilerine Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesi uyarınca vergi sorumluluğu yüklenenler ve faal mükellefiyeti bulunmayanlardan Kanunun 13 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrası uyarınca özel etiketi veya işareti bulunmayan ÖTV’ye tabi malları bulundurmaları nedeniyle mükellefiyet tesis ettirilenlerin, vergiye tabi işlemlerin bulunmadığı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak beyanname verme zorunlulukları yoktur.
(III) sayılı listede yer alan malların ithalatında ÖTV, ilgili gümrük idaresince hesaplanarak gümrük mevzuatına göre kabul edilen beyanname veya diğer belgeler üzerine imza alınmak suretiyle mükellefe, kanuni temsilcisine veya gümrük müşavirine tebliğ edilir.
C- VERGİNİN BEYANI
1. Beyanname Verme Zamanı
(III) sayılı listedeki mallara ilişkin ÖTV beyannameleri, vergilendirme dönemini izleyen ayın 15 inci günü akşamına kadar, KDV yönünden bağlı bulunulan vergi dairesine verilir.
Ancak, Özel Tüketim Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin (5) numaralı fıkrası ile 5/5/2005 tarihli ve 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun13 23 üncü maddesinin ikinci fıkrasının verdiği yetkilere dayanılarak, (III) sayılı liste uygulaması bakımından ilgili ilde belirlenmiş/görevlendirilmiş vergi dairesinin bulunması halinde, beyanname bu vergi dairesine verilir.
Sürekli ÖTV mükellefiyeti gerektiren faaliyeti olmayanların müzayede yoluyla yaptıkları satışlara ilişkin vergi, satış bedelinin tahsil edildiği günün mesai saati bitimine kadar beyan edilir ve bu süre içinde ödenir.
(III) sayılı listedeki mallardan, alkollü içkilere ait verginin beyanı (3A), tütün mamullerine ait verginin beyanı (3B), kolalı gazozlara ait verginin beyanı ise (3C) numaralı ÖTV Beyannameleri ile yapılır.
2. Beyanname İçeriği Bilgilerin Doğru Olarak Beyan Edilmemesi
Elektronik ortamda veya kâğıt ortamında verilen beyannameler ve eklerinde, matrah ve vergi tutarı dışındaki bilgileri doğru olarak beyan etmeyen mükellefler hakkında Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca ikinci derece usulsüzlük cezası uygulanır.
3. Beyannamelerin Elektronik Ortamda Gönderilmesi
(III) sayılı listedeki mallara ilişkin ÖTV beyannamelerinin, 34014 ve 34615 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri başta olmak üzere, beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde elektronik ortamda gönderilmesi zorunludur.
ÖTV’ye tabi işlemlerin bulunmaması, ilgili döneme ait ÖTV beyannamelerinin verilmesine engel teşkil etmez. Bu durumda beyannamenin, “Genel Bilgiler” bölümünde yer alan “Beyannamede beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğu işaretlenmek suretiyle beyanname verilir.
Beyannamelerde ÖTV indirimine dayanak işlem türü olarak “Aynı Listedeki Malın İmalatta Kullanılması” seçeneğinin seçilmesi durumunda, “İndirilecek ÖTV” alanına bu dönemde ÖTV hesaplanmak suretiyle teslim edilen malın imalinde kullanılan mal için ödenmiş olan ÖTV tutarı yazılır. İmal edilmeyen veya imal edilmiş olsa dahi, ÖTV uygulanarak teslimi henüz gerçekleşmeyen malların imalinde kullanılan mallar için ödenen ÖTV bu alanda beyan edilen tutara dâhil edilmez.
Beyannamelerin “Matrah ve Vergi Bildirimi” bölümünde yer alan “Teslimler” tablosuna, ihraç kaydıyla yapılan teslimler de dâhil edilir. İhraç kaydıyla yapılan teslimler, ayrıca beyannamelerin “Tecil” bölümünde yer alan “İhraç Kaydıyla Satılan Mallara Ait Teciller” tablosunda da beyan edilir.
Alkollü içki üreticilerince, ilgili beyan dönemine ait bandrol bilgileri (3A) numaralı ÖTV Beyannamesinin “Ekler” bölümünde yer alan “Bandrol Bilgileri” başlıklı Tablo-1’e; aynı beyan dönemine ait bandrollü/kodlu alkollü içki ürünlerine (bira dâhil) ilişkin stok bilgileri ise “Bandrollü/Kodlu Ürün Bilgileri” başlıklı Tablo-2’ye girilir. Bira üreticilerince, Tablo-1’e sadece fıçı ambalajlı bira ürünlerine ilişkin bandrol bilgileri; Tablo-2’ye ise bandrollenmiş fıçı ambalajlı biralarla şişe, kutu, pet şişe ve benzeri ambalajlı diğer kodlu bira ürünlerine ilişkin stok bilgileri girilir.
Tütün mamulü üreticilerince, ilgili beyan dönemine ait bandrol bilgileri (3B) numaralı ÖTV Beyannamesinin “Ekler” bölümünde yer alan “Bandrol Bilgileri” başlıklı Tablo-1’e; aynı beyan dönemine ait bandrollü tütün mamullerine ilişkin stok bilgileri ise beyanname eki “Bandrollü Ürün Bilgileri” başlıklı Tablo-2’ye girilir.
Herhangi bir beyan döneminde, vergiye tabi işlemin bulunmaması nedeniyle matraha ve/veya hesaplanan vergiye ilişkin bilginin olmaması halinde de mükelleflerce, beyannamenin yukarıda belirtilen bandrol ve bandrollü/kodlu ürün bilgilerine ilişkin tabloların kendilerini ilgilendiren kısımları doldurulur.
İstisna kapsamında yapılan teslimler ile indirilecek ÖTV’ye ilişkin tevsik edici belgelerin, ilgili olduğu döneme ait ÖTV beyannamesinin verildiği günün mesai saati bitimine kadar bir dilekçe ekinde ilgili vergi dairesine tevdi edilmesi zorunludur. Aksi halde, mükellefler adına Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri gereğince ikinci derece usulsüzlük cezası kesilir.
Ç- TARH İŞLEMLERİ
1. Tarh Yeri
(III) sayılı listedeki mallar için beyan edilen ÖTV, mükellefin KDV yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından tarh olunur.
(III) sayılı liste uygulaması bakımından ilgili ilde belirlenmiş/görevlendirilmiş vergi dairesinin bulunması halinde, beyan edilen ÖTV bu vergi dairesi tarafından tarh olunur.
Söz konusu malların ithalatında ÖTV, ilgili gümrük idaresince hesaplanır. İthalat vergilerine tabi olmayan mallara ait ÖTV, gümrük mevzuatına göre kabul edilen beyannamenin veya diğer belgelerin tescili tarihinde, bu tarihteki oran ve/veya tutarlar üzerinden hesaplanarak tahsil edilir.
2. Tarhiyatın Muhatabı
ÖTV, bu vergiye mükellef olan gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunur. Şu kadar ki;
• Adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden ortakların tamamı müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi biri,
• Mükellefin, Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması veya Maliye Bakanlığınca gerekli görülen hallerde ise vergi sorumluları
tarhiyata muhatap tutulur.
3. Tarh Zamanı
(III) sayılı listedeki mallara ait ÖTV, beyannamenin verildiği günde, beyanname posta ile gönderilmişse tarhiyatla görevli vergi dairesine geldiği tarihi takip eden yedi gün içinde tarh edilir.
D- VERGİNİN ÖDENMESİ
ÖTV, beyanname verme süresi içinde ödenir.
(III) sayılı listede yer alan malların ithalatında ÖTV, ilgili gümrük idaresince hesaplanır ve gümrük mevzuatına göre kabul edilen beyanname veya diğer belgeler üzerine imza alınmak suretiyle mükellefe, kanuni temsilcisine veya gümrük müşavirine tebliğ edilir. Bu tebliğ üzerine ortaya çıkabilecek ihtilaflar için gümrük vergisinin tabi olduğu usul ve esaslar uygulanır. Bu vergi, gümrük vergileri ile aynı zamanda ödenir. Gümrük vergilerine tabi olmayan mallara ait ÖTV ise gümrük mevzuatına göre kabul edilen beyannamenin veya diğer belgelerin tescili tarihindeki esaslara göre, bu tarihteki oran ve/veya tutar üzerinden hesaplanarak tahsil edilir.
E- VERGİNİN BELGELERDE GÖSTERİLMESİ
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, vergiye tabi işlemlere ait ÖTV, fatura veya benzeri belgelerde ayrıca gösterilir.
Örnek 1: 13/7/2015 tarihinde, KDV ve ÖTV hariç imalatçı teslim fiyatı 1.000 TL olan 33 cl’lik 1.000 kutu kolalı gazozun imalatçısı tarafından teslimine ilişkin düzenlenen faturada aşağıdaki bilgilere yer verilir.
Satış bedeli (KDV ve ÖTV hariç) : 1.000 TL
Hesaplanan ÖTV Tutarı (1.000 TL x 0,25=) : 250 TL
KDV Matrahı (1.000 TL + 250 TL=) : 1.250 TL
Hesaplanan KDV Tutarı (1.250 TL x 0,08=) : 100 TL
GENEL TOPLAM : 1.350 TL
Yalnız binüçyüzelli Türk Lirasıdır.
Örnek 2: 13/7/2015 tarihinde, KDV ve ÖTV hariç imalatçı teslim fiyatı 80 TL, alkol derecesi 5 olan, 20 litre biranın imalatçısı tarafından teslimine ilişkin düzenlenen faturada aşağıdaki bilgilere yer verilir.
Satış bedeli (KDV ve ÖTV hariç) : 80 TL
Hesaplanan ÖTV Tutarı * : 89,66 TL
KDV Matrahı (80 TL + 89,66 TL=) : 169,66 TL
Hesaplanan KDV Tutarı (169,66 TL x 0,18=) : 30,54 TL
GENEL TOPLAM : 200,20 TL
Yalnız ikiyüz Türk Lirası, yirmi Kuruştur.
* Örnekte, nispi olarak hesaplanan ÖTV tutarı, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan ÖTV tutarından düşük olduğundan [(80 TL x 0,63) < (5⁰ x 0,8966 TL x 20 lt)], faturada asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan ÖTV tutarı dikkate alınmıştır.
Örnek 3: 13/7/2015 tarihinde, KDV ve ÖTV hariç imalatçı teslim fiyatı 1 TL, perakende satış fiyatı 9 TL olan sigaranın 100 paketinin (2.000 adet/dal) imalatçısı tarafından, perakende satışı bulunmayan pazarlama şirketine teslimine ilişkin düzenlenen faturada aşağıdaki bilgilere yer verilir.
Satış bedeli (KDV ve ÖTV hariç) (1 TL x 100) : 100 TL
(ÖTV Matrahı: 9 TL x 100 = 900 TL)
Nispi ÖTV Tutarı (900 TL x 0,6525=)* : 587,25 TL
Maktu ÖTV Tutarı (100 x 0,1968 TL) : 19,68 TL
Toplam Hesaplanan ÖTV Tutarı (587,25 TL + 19,68 TL =) : 606,93 TL
KDV Matrahı (100 TL + 606,93 TL =) : 706,93 TL
Hesaplanan KDV Tutarı (706,93 TL x 0,18=) : 127,25 TL
GENEL TOPLAM : 834,18 TL
Yalnız sekizyüzotuzdört Türk Lirası, onsekiz Kuruştur.
* Örnekte, nispi olarak hesaplanan ÖTV tutarı, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan ÖTV tutarından yüksek olduğundan [(900 TL x 0,6525) > (2.000 x 0,2103 TL)], faturada nispi olarak hesaplanan ÖTV tutarı dikkate alınmıştır.
ÖTV uygulanmamış olan malların perakende tesliminin söz konusu olduğu hallerde, mükellefçe düzenlenen fatura veya benzeri belgelerde ÖTV ve KDV ayrıca gösterilir.
ÖTV kapsamına giren malların ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışlarında düzenlenen belgelerde de ÖTV’nin ayrıca gösterilmesi zorunludur.
İthalatta uygulanan ÖTV gümrük makbuzunda ayrıca gösterilir. İthalat vergilerinin maktu tutarlarda veya sabit oranlı alındığı hallerde buna ilişkin tarife, ÖTV’yi de kapsayacak şekilde tespit olunur ve ayrıca ÖTV hesaplanmaz.
F- DÜZELTME
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre,
• Vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya bu Kanun kapsamına giren vergiyi fatura veya benzeri belgelerde göstermeye hakkı bulunmadığı halde, düzenlediği bu tür belgelerde bu vergiyi gösterenler, söz konusu vergiyi beyan ve ödemekle mükelleftirler.
• Fatura veya benzeri belgelerde Kanuna göre borçlu oldukları vergi tutarından daha yüksek bir tutarı gösterenler de bu belgelerde gösterilen vergi tutarını beyan etmek ve ödemekle mükelleftirler.
• Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya diğer nedenlerle matrahta değişiklik vuku bulduğu ya da yersiz veya fazla vergi hesaplandığı hallerde vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefler; bunlarla ilgili borçlandıkları ya da ödedikleri vergiler için değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve meydana geldiği dönem içinde düzeltme yapabilirler, bu vergiden mahsup edebilirler veya iade talebinde bulunabilirler.
• Şu kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması, yersiz veya fazla ödenen verginin alıcıya iade edilmesi ve bu işlemlerin defter kayıtları, belgeler ile beyannamede gösterilmesi şarttır.
1. Fazla veya Yersiz Hesaplanan ÖTV’nin Düzeltilmesi
Vergiye tabi olmayan mallar için vergi hesaplanması veya vergiye tabi mallar için daha yüksek oranda ve/veya tutarda vergi hesaplanması halinde, bu verginin de beyan edilmesi ve ödenmesi zorunludur.
Fazla veya yersiz vergi uygulanması halinde, vergiye tabi işlemin yapıldığı döneme ait beyannamede gerekli düzeltme yapılır. Bu durumun işleme ait beyanname verme tarihinden sonra ortaya çıkması halinde ise değişikliğin meydana geldiği dönemde düzeltme, mahsup ve iade imkânı bulunmaktadır.
Söz konusu vergiye ilişkin düzeltme işlemi, fazla veya yersiz ödenen ÖTV’nin, bu durumun ortaya çıktığı döneme ait beyannamenin “İndirimler” bölümüne dâhil edilmesi suretiyle yapılır. Bunun mümkün olmaması ya da fazla veya yersiz ödenen ÖTV’nin bu şekilde telafi edilememesi halinde ise 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Standart İade Talep Dilekçesi ile nakden ya da bu dönemdeki veya gelecek dönemlerdeki vergi (ÖTV dâhil) borçlarına mahsuben iade talep edilebilir.
Ayrıca, fazla veya yersiz beyan edilip ödenen ÖTV’ye dayanak belgelerin firma yetkilisince onaylı bir örneği ile birlikte, ÖTV’nin alıcıdan tahsil edilmediğine, tahsil edilmişse iade edildiğine dair alıcının kimlik, adres ve telefon bilgilerinin yer aldığı alıcı tarafından da imzalanmış olan tutanak da vergi dairesine verilir.
Vergi dairesi tarafından, düzeltilmesi veya iadesi talep edilen verginin beyan edilip ödendiğinin tespit edilmesine bağlı olarak düzeltme veya iade talebi yerine getirilir.
Fazla veya yersiz hesaplanan verginin beyan edilmiş ancak henüz ödenmemiş olması halinde, tahakkuk terkin edilir ve bu durumda iade söz konusu olmaz.
Düzeltme ve iade talebi, miktarına bakılmaksızın YMM raporu, inceleme raporu veya teminat aranılmadan sonuçlandırılır.
İthalat sırasında fazla veya yersiz uygulanan ÖTV, Gümrük Kanununa göre bu vergiye muhatap olanlara iade edilir.
2. Malların İadesi, İşlemin Gerçekleşmemesi ve İşlemden Vazgeçilmesi Hallerinde Düzeltme
Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya diğer nedenlerle matrahta değişiklik vuku bulması halinde, vergiye tabi işlemin yapıldığı döneme ait beyannamede gerekli düzeltme yapılır. Bu durumların işleme ait beyanname verme tarihinden sonra ortaya çıkması halinde ise değişikliğin meydana geldiği dönemde düzeltme, mahsup ve iade imkânı bulunmaktadır.
(III) sayılı listedeki malların iadesi, işlemin gerçekleşmemesi veya işlemden vazgeçilmesi durumunda, mal alıcıya teslim edilmişse iade edilen malın ÖTV mükellefinin işletmesine girmesi, ÖTV tahsil edilmişse alıcıya iade edilmesi ve bu işlemlerin yasal defter kayıtları ve belgelerde gösterilmesi şartıyla düzeltme işlemi; ÖTV’nin, bu durumun ortaya çıktığı döneme ait beyannamenin “İndirimler” bölümüne dâhil edilmesi suretiyle yapılır.
Bunun mümkün olmaması ya da söz konusu ÖTV’nin bu şekilde telafi edilememesi halinde, indirilemeyen ÖTV tutarının, 429 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde Standart İade Talep Dilekçesi ile nakden ya da bu dönemdeki veya gelecek dönemlerdeki vergi (ÖTV dâhil) borçlarına mahsuben iadesi talep edilebilir.
Vergi dairesi tarafından, düzeltilmesi veya iadesi talep edilen verginin beyan edilip ödendiğinin tespit edilmesine bağlı olarak düzeltme veya iade talebi yerine getirilir.
Düzeltmeye konu verginin beyan edilmiş ancak henüz ödenmemiş olması halinde, bu işleme ilişkin tahakkuk terkin edilir ve bu durumda iade söz konusu olmaz.
Düzeltme veya iade talebi, miktarına bakılmaksızın YMM raporu, inceleme raporu veya teminat aranılmadan sonuçlandırılır.
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre, trampa iki ayrı teslim hükmünde olduğundan, mükellef tarafından iade alınan mal yerine verilen ÖTV’ye tabi mal için genel hükümler çerçevesinde ÖTV uygulanır.
3. KDV İade Alacağına Mahsup Yoluyla Ödenen ÖTV’nin İadesi
KDV iade alacağına mahsup yoluyla ödenen ÖTV’nin iadesinin talep edilmesi durumunda, söz konusu iade taleplerinin asıl kaynağının KDV alacağı olması nedeniyle bu tür iade talepleri, KDV iade alacağının kaynağını oluşturan işleme ilişkin nakden iade şartları ile ilgili iade usul ve esaslarının belirlendiği KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümü çerçevesinde yerine getirilir.
Bu durumda, iadenin yapılabilmesi için düzeltme gerekçesi bakımından Tebliğin (IV/F/1 ve 2) bölümlerinde belirlenen belgelerin de ibraz edilmesinin aranacağı tabiidir.
V- GÜMRÜK İDARELERİNCE ALINAN ÖZEL TÜKETİM
VERGİSİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 16 ncı maddesi uyarınca;
a) İthalde alınan ÖTV, yurt içi satışlardaki belge düzenine paralel olarak, gümrük makbuzunda ayrıca gösterilir.
b) İthalat vergilerinin maktu veya sabit oranlı alındığı hallerde tarife, malın ithalinde alınacak ÖTV de dâhil edilmek suretiyle tespit olunur.
c) Gümrük Kanunu ile diğer kanunlar gereğince ithalat vergileri teminata bağlanarak işlem gören mallara ait ÖTV de aynı usule tabi tutulur. Örneğin; dâhilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen mallar için ithalat vergileri teminata bağlanırsa, ÖTV de teminata bağlanarak ilgili mevzuat kapsamında takip edilir.
ç) Yurda sokulan eşya için ÖTV’nin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olması halleri ile ithal edilen eşyaya ilişkin olarak mükelleften fazla alınan veya vergiden müstesna olduğu halde yanlışlıkla alınan ÖTV’nin düzeltilmesi işleminde, ilgili gümrük idaresi tarafından Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılır.
d) İthal edilen mala ilişkin beyan üzerinden hesaplanan vergiler ile muayene ve denetleme sonucu hesaplanan vergiler arasındaki farklarda, Gümrük Kanunu uyarınca ithalat vergileri noksanlıklarında uygulanan esaslara göre para cezası kesilir.
VI- ÇEŞİTLİ HUSUSLAR
A- İTHAL EDİLEN MALLARA İLİŞKİN BİLDİRİM
(III) sayılı listedeki malların ithalini yapanlardan KDV mükellefi olanların, bir ay içinde ithal ettikleri, söz konusu liste kapsamında ÖTV’ye tabi mallara ilişkin, Tebliğ ekinde (EK:2) olarak yer alan bildirim formunu, takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar Gelir İdaresi Başkanlığı web adresinde hizmet veren “İnternet Vergi Dairesi” aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığına göndermesi zorunludur.
Söz konusu malların ithalini yapanların, aynı zamanda bu malların imalatçısı olarak ÖTV mükellefiyetinin bulunması ve bu mükellefiyet kapsamında ÖTV beyannamesi vermesi, ithal edilen mallar için ÖTV bildirimi verilmesine engel teşkil etmez.
(III) sayılı listedeki malların (kolalı gazozlar hariç) ithalatını yapanların, herhangi bir ayda ithalatları olmasa dahi bildirim vermeleri zorunludur. Ancak, bu listedeki kolalı gazozların ithalatının bulunmadığı aylar için bildirim verilmez.
TAPDK’dan tütün mamulü ve alkollü içki ithalatçısı olarak belge alan mükellefler, ilgili dönemde ithalat yapmış olup olmadıklarına bakılmaksızın, bildirim formlarındaki bandrol bilgileri ve bandrollü/kodlanmış etiketli ürünlere ilişkin bilgiler için oluşturulan bölümleri doldurur.
Bira dışındaki ithal alkollü içki ürünlerine ilişkin bandrol bilgileri ile ithal bira ürünlerine ilişkin kodlanmış etiket bilgileri, bildirimdeki “Bandrol Bilgileri” bölümüne; bandrollü/kodlanmış etiketli (bira dâhil) ithal alkollü içki ürünlerine ilişkin stok bilgileri ise “Bandrollü Ürün Bilgileri” bölümüne girilir. İthal tütün mamullerine ilişkin bandrol bilgileri, bildirimdeki “Bandrol Bilgileri” bölümüne; ithal tütün mamullerine ilişkin stok bilgileri ise bildirim formundaki “Bandrollü Ürün Bilgileri” bölümüne girilir.
Aynı mükellefin üretim ve ithalatı birlikte yapması durumunda;
• Alkollü içki üretimine ilişkin bandrol ve bandrollü/kodlanmış etiketli ürün bilgileri (3A) beyannamesi ekinde, tütün mamulü üretimine ilişkin bandrol ve bandrollü ürün bilgileri ise (3B) beyannamesi ekinde,
• Alkollü içki ve tütün mamulü ithalatına ilişkin bandrol ve bandrollü/kodlanmış etiketli ürün bilgileri ise Tebliğin bu bölümünde öngörülen bildirim formlarıyla
bildirilir.
Bildirime konu malları ithal eden mükelleflerce, KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesinden kullanıcı kodu ve kişisel şifre alınır. Şifre alınabilmesi için “İnternet Hizmetleri Kullanım Başvuru Formu”, otomasyonlu vergi dairelerinden temin edilerek veya Gelir İdaresi Başkanlığı web adresindeki “İnternet Vergi Dairesi” bölümünden döküm alınarak düzenlenir ve KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesine verilir. Bu başvuru üzerine mükelleflere kişisel şifre ve kullanıcı kodu verilir.
Daha önce vergi dairesinden kullanıcı kodu ve kişisel şifre almış olanların Bildirim Formunu göndermek için yeniden kullanıcı kodu ve kişisel şifre almaları gerekmez. Ancak bu işlemi yapabilmek için vergi dairesinden Bildirim Formu gönderme yetkisi alınır.
İnternet ortamında düzenlenen bildirimler onaylanmak suretiyle Gelir İdaresi Başkanlığının internet vergi dairesine gönderilir. Gönderilen bildirimlerin içeriğinde mükelleflerce değişiklik yapılmak istenmesi halinde, yeniden düzenlenen bildirimler onaylanarak gönderilebilir.
Vergi Usul Kanununun 149 uncu ve mükerrer 257 nci maddelerinin verdiği yetkilere dayanılarak getirilen söz konusu bildirim yükümlülüğünü, süresinde yerine getirmeyen veya süresinde yerine getirmekle birlikte eksik ya da yanlış bildirimde bulunan mükellefler hakkında Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca özel usulsüzlük cezası uygulanır.
B- KAYIT DÜZENİ
ÖTV mükellefleri yasal defter kayıtlarını ÖTV’nin hesaplanmasına ve kontrolüne imkân verecek şekilde tutar.
Bu maksatla tutulan defter kayıtlarında vergiye tabi işlemler, vergisiz tutarları ile gösterilir. Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesapladığı ÖTV ve girdileri üzerindeki indirilebilir ÖTV tutarı ayrı hesaplarda izlenir.
Vergiden istisna edilmiş işlemlerin mevcut olması halinde, bu işlemler, ayrı hesaplarda izlenir.
Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi veya sair sebeplerle matrah, vergi veya indirim tutarlarında vuku bulan değişiklikler ile ödenen, iade olunan ve terkin edilen ÖTV kayıtlarda açıkça gösterilir.
C- DİĞER HUSUSLAR
Mükellefler tarafından verilmesi gereken beyanname ve bildirimler, Gelir İdaresi Başkanlığınca uygun görülen durumlar haricinde, kâğıt ortamında verilemez; verilmeleri halinde Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem tesis edilir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, Tebliğ ekinde yer alan bildirimlerde değişiklik yapmaya yetkilidir.
Ç- YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN TEBLİĞLER
Bu Tebliğin yayımından önce yürürlükte bulunan Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliğlerinin, Kanuna ekli (III) sayılı liste uygulamasına ilişkin bölümleri, bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
Diğer mevzuatta, Genel Tebliğlerin yürürlükten kaldırılan bölümlerine yapılan atıflar, bu Tebliğin ilgili bölümüne veya bölümlerine yapılmış sayılır.
D- YÜRÜRLÜK
Bu Tebliğ, yayım tarihini izleyen aybaşından itibaren yürürlüğe girer.
Tebliğ olunur.

_______________________________________
1 12.06.2002 tarihli ve 24783 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
2 04.11.1999 tarihli ve 23866 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
3 26.04.2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
4 10.01.1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
5 10.10.2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
6 02.11.1984 tarihli ve 18563 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
7 28.07.1953 tarihli ve 8469 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
8 01.01.2015 tarihli ve 29223 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
9 17.03.2007 tarihli ve 26465 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
10 31.03.2007 tarihli ve 26479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
11 01.11.2005 tarihli ve mükerrer 25983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
12 14.02.2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
13 16.05.2005 tarihli ve 25817 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
14 30.09.2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
15 03.03.2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

EKLER DİZİNİ
EK 1 : SERBEST BÖLGELERDEN YAPILAN İHRACAT TESLİMLERİNE
İLİŞKİN BİLDİRİM
EK 2 : İTHAL EDİLEN (III) SAYILI LİSTE KAPSAMINDAKİ MALLAR
İÇİN BİLDİRİMLER
EK 2A : KOLALI GAZOZLAR İÇİN BİLDİRİM FORMU
EK 2B : ALKOLLÜ İÇKİLER İÇİN BİLDİRİM FORMU
EK 2C : TÜTÜN MAMULLERİ İÇİN BİLDİRİM FORMU

Ekler için tıklayınız

Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 
4 Ağustos 2015 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 29435

YÖNETMELİK

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinden:
SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI YÖNETMELİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 21/2/1990 tarihli ve 20440 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde yer alan “Geçici Kurul” tanımı ile “Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir” tanımı yürürlükten kaldırılmış, “Meslek Mensubu”, “Mesleki Faaliyet” ve “Ruhsat” tanımları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Meslek Mensubu: Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri,”
“Mesleki Faaliyet: Kanun hükümleri uyarınca, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir unvanı ile faaliyette bulunmayı,”
“Ruhsat: Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ruhsatını,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yer alan “serbest muhasebeci ve” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasının başına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Odanın bir yıllık tahmini gelir ve gider bütçesi; Yönetim Kurulunca mevzuata uygun olarak Nisan ayı içinde hazırlanır ve gerekçesiyle birlikte Genel Kurula sunulur.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“2) Nispi Aidat: Çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensupları ile bu listeye kayıtlı olmasalar dahi mesleki şirketlere ortak olan meslek mensuplarından alınan aidattır. Oda üyelerinden; bireysel olarak mesleki faaliyette bulunanlar, bir önceki yıla ilişkin gelir vergisi beyannamesindeki mesleki kazancının, şirket ortağı olanlar ise dağıtılsın veya dağıtılmasın beyan edilen kurum kazancından payına düşen tutarın % 1’ini nispi aidat olarak öderler. Aidatların ödeme zamanları ile konuya ilişkin diğer usul ve esaslar Birlik tarafından belirlenir.”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin altıncı fıkrasında geçen “Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nın” ibaresi “Maliye Bakanlığı’nın” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 26/A maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen “serbest muhasebeci ve” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 34 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen “Serbest Muhasebecilik ve” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 35 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen “Serbest Muhasebeci,” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 39 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Tabela asılması
Madde 39 – Meslek mensuplarınca tabela asılması ihtiyaridir.
Tabela asılması halinde;
a) Tabelalarda; oda ve Birlik amblemi, meslek unvanı ile ad ve soyadı, ortaklık bürosu unvanı, şirket ise şirket unvanı varsa akademik unvanı, büronun adresi, telefon numarası, internet adresi ile elektronik posta adresi yer alabilir. Tabelada bu Yönetmelikte belirlenenlerin dışında unvan, deyim, yabancı dillerde yazılmış ifadeler ile sair şekiller, işaret, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilemez.
b) Aynı büroda birlikte çalışma halinde, birlikte çalışan meslek mensuplarının ad ve soyadlarının, ortaklık şeklinde çalışılması durumunda ise ortaklık unvanının tabelada yer alması zorunludur.
c) Tabela, büronun bulunduğu binanın giriş kapısının yanına, giriş holü veya koridoruna ya da büro giriş kapılarının yanına asılabilir. Bina cephelerine, büro balkonu ve pencerelerine birden fazla tabela asılamaz, benzeri yazılar yazılamaz, ışıklı tabela kullanılamaz.
ç) Tabelaların mavi zemin üzerine beyaz yazılı olması ve bunlarda Birlik adına tescilli Mm logosunun kullanılması zorunludur.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde 41 – Meslek mensupları, hizmet verdikleri müşterilerle düzenleyecekleri sözleşmelerin bilgilerini, Birliğin belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde bağlı oldukları odalara iletmek zorundadırlar.”
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 48 inci maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “serbest muhasebeci ve” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında geçen “Devlet Memurlarına” ibaresi “kamu görevlilerine” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 14 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 15 – Bu Yönetmelik hükümlerini Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetim Kurulları yürütür.

Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 
22 Mayıs 2015 CUMA
Resmî Gazete
Sayı : 29363

YÖNETMELİK

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:
TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, tüketici kredisi sözleşmelerine ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesini veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanını sağlayan kredi kartı sözleşmeleri de dahil olmak üzere her türlü tüketici kredisi sözleşmesini kapsar.
(2) Tüketici kredisi olarak kabul edilen kredi kartı veya kredili mevduat hesabı sözleşmeleri açısından 5, 7, 10, 12, 24 ve 25 inci maddeler, kredi kartı veya kredili mevduat hesabına ilişkin kurulan ilk sözleşmeye uygulanır.
(3) Tüketici kredisi olarak kabul edilen kredi kartı sözleşmelerine ve kredili mevduat hesabı sözleşmelerine 14, 15, 16, 17, 18 ve 19 uncu maddeler uygulanmaz.
(4) Taksitli nakit avans kredilerine yalnızca 15, 16, 17 ve 20 nci maddeler ile 18 inci maddenin üçüncü fıkrası, 23 üncü maddenin birinci fıkrası, 29 uncu maddenin dördüncü ve beşinci fıkraları hükümleri uygulanır.
(5) Bu Yönetmelik hükümleri, aşağıda sayılan sözleşmeler hakkında uygulanmaz:
a) Konut finansmanı sözleşmeleri.
b) Kredinin otuz gün içerisinde geri ödenmesini gerektiren kredili mevduat hesabı sözleşmeleri ile çek, teminat mektubu gibi gayrinakdi kredi sözleşmeleri.
(6) Bu Yönetmelik hükümleri katılım bankaları yönünden kar payı dikkate alınarak uygulanır.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31 ve 84 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;
a) Akdi faiz oranı: Tüketici kredisi sözleşmesinde yer alan ve ödeme planı oluşturulmasına esas teşkil eden ve varsa tüketici tarafından ödenen peşin faiz tutarı da dikkate alınarak hesaplanan faiz oranını,
b) Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesi: Sözleşmenin kurulduğu tarihte, kredi ilişkisinin sona erme tarihinin taraflarca sözleşmede açıkça kararlaştırıldığı tüketici kredisi sözleşmelerini,
c) Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesi: Sözleşmenin kurulduğu tarihte, kredi ilişkisinin sona erme tarihinin taraflarca sözleşmede kararlaştırılmadığı tüketici kredisi sözleşmelerini,
ç) Efektif yıllık faiz oranı: Kredinin toplam maliyetinin yıllık yüzde değeri olarak hesaplanması sonucu ortaya çıkan yıllık maliyet oranını,
d) Erken ödeme: Tüketicinin, kredi verene borçlandığı tutarın tamamını veya bir taksit tutarından az olmamak üzere herhangi bir tutarı vadesinden önce ödemesini,
e) Gecikme faiz oranı: Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere belirlenen oranı, belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde ise ilgili mevzuat gereği belirlenen oranı,
f) Kalıcı veri saklayıcısı: Tüketicinin gönderdiği veya kendisine gönderilen bilgiyi, bu bilginin amacına uygun olarak makul bir süre incelemesine elverecek şekilde kaydedilmesini ve değiştirilmeden kopyalanmasını sağlayan ve bu bilgiye aynen ulaşılmasına imkan veren kısa mesaj, elektronik posta, internet, disk, CD, DVD, hafıza kartı ve benzeri her türlü araç veya ortamı,
g) Kanun: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu,
ğ) Kredi aracısı: Ticari veya mesleki amaçlarla tüketicilere kredi sözleşmesi sunan veya teklif eden, kredi sözleşmeleri için hazırlık çalışmaları yaparak tüketicilere yardım eden ya da kredi veren adına tüketicilerle kredi sözleşmesi kuran gerçek ya da tüzel kişiyi,
h) Kredi veren: İlgili mevzuat gereği tüketicilere kredi vermeye yetkili olan gerçek veya tüzel kişiyi,
ı) Kredili mevduat hesabı sözleşmesi: Kredi verenin önceden tüketiciyle açıkça kararlaştırarak belirli bir limit dahilinde tüketicinin mevduat hesabında var olan aktiften fazlasını kullanmasına izin verdiği sözleşmeyi,
i) Kredinin toplam maliyeti: Noter masrafları hariç olmak üzere, tüketicinin ödemesi gereken akdi faiz, vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler ile varsa değişik isimler altında alınan her türlü ücretin de dahil olduğu toplam tutarı,
j) Limit aşımı: Tüketici için tanımlanmış kredili mevduat hesabı limitinin aşılması hali veya tüketicinin mevduat hesabındaki mevcut bakiyenin üzerinde para temin ettiği ve tüketici tarafından zımnen kabul edilen hali,
k) Ödeme planı: Tüketici kredisi sözleşmesinde tüketicinin yapacak olduğu ödemede esas alınacak taksit, tutar ve vadeleriyle birlikte anapara, faiz, vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler ve varsa ücretlerin ayrı ayrı belirtildiği tabloyu,
l) Taksit: Ödeme planında her bir vade için hesaplanan anapara, faiz, vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler toplamından oluşan her bir ödeme tutarını,
m) Taksit vadesi: Ödeme planında belirtilmiş olan taksitlerin ödeneceği tarihi,
n) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
o) Tüketici kredisi sözleşmesi: Kredi verenin tüketiciye faiz, ücret veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi,
ö) Ücret: Faiz, vergi, fon ve benzeri yasal giderler dışında kalan ücret, komisyon, masraf ve benzeri adlar altında tüketiciden talep edilen her türlü parasal tutarı,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Yükümlülüğü
Sözleşme öncesi bilgilendirmenin şekli
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan sözleşme öncesi bilgi formlarının; en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmesi ve bir örneğinin kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur.
Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesinde ön bilgilendirme yükümlülüğü
MADDE 6 – (1) Kredi verenin ve varsa kredi aracısının, belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesinin kurulmasından makul bir süre önce, sözleşme şartları hakkında aşağıdaki bilgileri içerecek şekilde tüketiciyi bilgilendirmesi zorunludur:
a) Kredinin türü.
b) Kredi verenin ve varsa kredi aracısının unvanı, MERSİS numarası, açık adresi, telefon numarası, varsa diğer iletişim bilgileri.
c) Kredi sözleşmesinin süresi.
ç) Kredinin toplam tutarı ve varsa tüketiciden talep edilecek ücretler.
d) Bağlı kredi sözleşmesinde sözleşme konusu mal ve hizmet ile satıcı veya sağlayıcıya ilişkin bilgiler.
e) Aylık ve yıllık akdi faiz oranı ve bu oranın uygulanmasına ilişkin şartlar.
f) Efektif yıllık faiz oranının hesaplanması amacıyla kullanılan bütün bileşenleri belirten temsili bir örnek kullanılarak gösterilen efektif yıllık faiz oranı ve tüketici tarafından ödenecek toplam tutar.
g) Tüketicinin talep ettiği kredi tutarı ve süresi esas alınarak kredi verenin uygulamakta olduğu akdi faiz oranına göre hazırlanacak ve formun eki olarak da verilebilecek örnek ödeme planı.
ğ) Kredi sözleşmesine ilişkin bir hesap açılması ve bu hesaptan sadece kredi ile ilgili işlemler yapılması durumunda, bu hesaba ilişkin herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilmeyeceğine ve bu hesabın, tüketicinin aksine yazılı talebi olmaması hâlinde kredinin ödenmesi ile kapanacağına ilişkin bilgi.
h) Gerektiğinde noter masraflarının tüketici tarafından ödeneceğine ilişkin bilgi.
ı) Gecikme faiz oranı.
i) Tüketicinin, ödemelerini ödeme tarihinde yapmamasının ve temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.
j) Tüketicinin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile açık talebi olmaksızın krediyle ilgili sigorta yaptırılamayacağına ilişkin bilgi ve sigortaya ilişkin hizmetlerin kredi veren dışında bir sağlayıcıdan da alınabileceğine ilişkin açık bir ifade.
k) Varsa istenecek teminatlar ve bu teminatların tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlardan olması halinde her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılacağına ve tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi teminatların diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılacağına ilişkin bilgi.
l) Cayma hakkının kullanılma şartları, süresi ve usulüne ilişkin bilgi ile bu hakkın kullanılması durumunda anapara ile bu paranın faizini ödeme yükümlülüğü ve hesaplanma şekline dair bilgiler de dâhil olmak üzere cayma hakkının kullanılmasına ilişkin diğer şartlar.
m) Tüketicinin erken ödemede bulunma hakkı ve ödenen tutara göre kredi verenin indirim yapma yükümlülüğüne ilişkin bilgi.
n) Kredi talebinin olumsuz sonuçlanması halinde tüketicinin derhal ve ücretsiz olarak bilgilendirileceğine ilişkin bilgi.
o) Sözleşme öncesi verilen bilgilerin kredi veren için bağlayıcı olacağı süreye ilişkin bilgi.
(2) Tüketicinin temerrüde düşmüş olması nedeniyle, ödemenin ertelenmesi veya borcun yeniden yapılandırılmasına ilişkin sözleşme kurulması durumunda sözleşme öncesi bilgi formunda, birinci fıkrada yer verilen bilgilere ilave olarak kredi sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin usul ve şartlara ilişkin bilgi de verilir. Kredi veren, bu tür sözleşmelere ilişkin sözleşme öncesi bilgi formunda birinci fıkranın (d), (ğ), (h), (j), (k) ve (l) bentlerinde belirtilen bilgilere yer vermeyebilir.
(3) Birinci fıkrada yer alan bilgiler dışında ilave bilgilerin verilmesi durumunda, bu bilgiler sözleşme öncesi bilgi formunun eki olarak ayrı bir belge ile tüketiciye verilir.
Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde ön bilgilendirme yükümlülüğü
MADDE 7 – (1) Kredi verenin ve varsa kredi aracısının, belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesinin kurulmasından makul bir süre önce, sözleşme şartları hakkında aşağıdaki bilgileri içerecek şekilde tüketiciyi bilgilendirmesi zorunludur:
a) Kredinin türü.
b) Kredi verenin ve varsa kredi aracısının unvanı, MERSİS numarası, açık adresi, telefon numarası, varsa diğer iletişim bilgileri.
c) Kredi limitinin ne zaman ve nasıl bildirileceğine ilişkin bilgi.
ç) Akdi faiz oranı ile bu oranın uygulanmasına ilişkin şartlar ve değiştirilmesinde esas alınacak düzenlemeler.
d) Varsa faiz dışında tüketiciden talep edilecek ücretler.
e) Kredi sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin usul ve şartlar.
f) Gecikme faiz oranı.
g) Tüketicinin, ödemelerini ödeme tarihinde yapmamasının ve temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.
ğ) Tüketicinin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile açık talebi olmaksızın krediyle ilgili sigorta yaptırılamayacağına ilişkin bilgi ve sigortaya ilişkin hizmetlerin kredi veren dışında bir sağlayıcıdan da alınabileceğine ilişkin açık bir ifade.
h) Varsa istenecek teminatlar ve bu teminatların tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlardan olması halinde her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılacağına ve tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi teminatların diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılacağına ilişkin bilgi.
ı) Cayma hakkının kullanılma şartları, süresi ve usulüne ilişkin bilgi ile bu hakkın kullanılması durumunda anapara ile bu paranın faizini ödeme yükümlülüğü ve hesaplanma şekline dair bilgiler de dâhil olmak üzere cayma hakkının kullanılmasına ilişkin diğer şartlar.
i) Kredi talebinin olumsuz sonuçlanması halinde tüketicinin derhal ve ücretsiz olarak bilgilendirileceğine ilişkin bilgi.
j) Sözleşme öncesi verilen bilgilerin kredi veren için bağlayıcı olacağı süreye ilişkin bilgi.
(2) Birinci fıkrada yer alan bilgiler dışında ilave bilgilerin verilmesi durumunda, bu bilgiler sözleşme öncesi bilgi formunun eki olarak ayrı bir belge ile tüketiciye verilir.
Ön bilgilendirme yükümlülüğünden muafiyet
MADDE 8 – (1) Yardımcı sıfatıyla kredi aracısı gibi hareket eden mal veya hizmet sağlayıcılarının, sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak bu durum, kredi verenin, teklif edilen kredi sözleşmesinin koşullarını içeren sözleşme öncesi bilgilendirme yükümlüğünü ortadan kaldırmaz.
Kredi talebinin sonucu hakkında bilgilendirilme
MADDE 9 – (1) Tüketicinin kredi talebinin reddedildiği durumlarda; kredi verenin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciyi derhal ve ücretsiz olarak bilgilendirmesi zorunludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sözleşmenin Şekli ve Zorunlu İçeriği
Sözleşmenin şekli
MADDE 10 – (1) Mesafeli olarak kurulan sözleşmeler hariç olmak üzere, tüketici kredisi sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan kredi veren, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez.
(2) Tüketici kredisi sözleşmesinin; en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmesi ve bir örneğinin, kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur.
Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesinin zorunlu içeriği
MADDE 11 – (1) Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmesinin aşağıda yer alan bilgileri içermesi zorunludur:
a) Kredinin türü.
b) Tüketicinin adı, soyadı ile kredi verenin ve varsa kredi aracısının unvanı, MERSİS numarası, açık adresi, telefon numarası, varsa diğer iletişim bilgileri.
c) Kredi sözleşmesinin süresi.
ç) Kredinin toplam tutarı ve kredi alınmasına ilişkin şartlar ile varsa tüketiciden talep edilecek ücretler.
d) Bağlı kredi sözleşmesinde sözleşme konusu mal veya hizmete ilişkin bilgi.
e) Aylık ve yıllık akdi faiz oranı ve akdi faiz oranının uygulanmasına ilişkin şartlar.
f) Kredi sözleşmesinin kurulduğu tarihte hesaplanan efektif yıllık faiz oranı, bu oranın hesaplanması için kullanılan bütün bileşenler ve tüketici tarafından ödenecek toplam tutar.
g) Sözleşmenin eki olarak da verilebilecek ödeme planı.
ğ) Kredi veren ile tüketici arasında kurulan sözleşmenin bir örneğini, düzenlenme tarihinden sonraki ilk yıl için tüketicinin ücretsiz olarak alma hakkı olduğuna ilişkin bilgi.
h) Kredi sözleşmesine ilişkin bir hesap açılması ve bu hesaptan sadece kredi ile ilgili işlemler yapılması durumunda, bu hesaba ilişkin herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilmeyeceğine ve bu hesabın, tüketicinin aksine yazılı talebi olmaması hâlinde kredinin ödenmesi ile kapanacağına ilişkin bilgi.
ı) Gerektiğinde noter masraflarının tüketici tarafından ödeneceğine ilişkin bilgi.
i) Gecikme faiz oranı.
j) Tüketicinin, ödemelerini ödeme tarihinde yapmamasının ve temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.
k) Varsa istenecek teminatlar ve bu teminatların tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlardan olması halinde her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılacağına ve tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi teminatların diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılacağına ilişkin bilgi.
l) Cayma hakkının kullanılma şartları, süresi ve usulüne ilişkin bilgi ile bu hakkın kullanılması durumunda anapara ile bu paranın faizini ödeme yükümlülüğü ve hesaplanma şekline dair bilgiler de dâhil olmak üzere cayma hakkının kullanılmasına ilişkin diğer şartlar.
m) Bağlı kredi sözleşmesiyle ilgili olarak 19 uncu maddede yer alan tüketicinin haklarına ve bu hakların kullanılmasına ilişkin açıklayıcı bilgi.
n) Tüketicinin erken ödemede bulunma hakkı ve ödenen tutara göre kredi verenin indirim yapma yükümlülüğüne ilişkin bilgi.
o) Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine dair bilgi.
ö) Varsa tüketicilerin başvurabileceği diğer çözüm yollarına ilişkin bilgi.
p) Kredinin yabancı para birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin bilgi.
r) Taksit vadesinin, kanunlarda tatil olarak kabul edilen bir güne rastlaması durumunda kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçeceğine ilişkin bilgi.
s) Temerrüt hali de dahil olmak üzere kredi sözleşmelerine dayanılarak yapılan her türlü işlemde bileşik faiz uygulanamayacağına ilişkin bilgi.
(2) Tüketicinin temerrüde düşmüş olması nedeniyle, ödemenin ertelenmesi veya borcun yeniden yapılandırılmasına ilişkin sözleşme kurulması durumunda, bu sözleşmede birinci fıkrada belirtilen bilgilere ilave olarak kredi sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin usul ve şartlara ilişkin bilgi de yer alır. Kredi veren, bu tür sözleşmelerde birinci fıkranın (d), (h), (ı) ve (k) bentlerinde belirtilen bilgilere yer vermeyebilir.
Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesinin zorunlu içeriği
MADDE 12 – (1) Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesinin aşağıda yer alan bilgileri içermesi zorunludur:
a) Kredinin türü.
b) Tüketicinin adı, soyadı ile kredi verenin ve varsa kredi aracısının unvanı, MERSİS numarası, açık adresi, telefon numarası, varsa diğer iletişim bilgileri.
c) Kredi limitinin ne zaman ve nasıl bildirileceğine ilişkin bilgi ile bu limitin değiştirilmesinde uygulanacak düzenlemeler.
ç) Akdi faiz oranı ile bu oranın uygulanmasına ilişkin şartlar ve değiştirilmesinde esas alınacak düzenlemeler.
d) Varsa faiz dışında tüketiciden talep edilecek ücretler.
e) Kredi sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin usul ve şartlar.
f) Gecikme faiz oranı.
g) Tüketicinin, ödemelerini ödeme tarihinde yapmamasının ve temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.
ğ) Varsa istenecek teminatlar ve bu teminatların tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlardan olması halinde her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılacağına ve tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi teminatların diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılacağına ilişkin bilgi.
h) Cayma hakkının kullanılma şartları, süresi ve usulüne ilişkin bilgi ile bu hakkın kullanılması durumunda anapara ile bu paranın faizini ödeme yükümlülüğü ve hesaplanma şekline dair bilgiler de dâhil olmak üzere cayma hakkının kullanılmasına ilişkin diğer şartlar.
ı) Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine dair bilgi.
i) Varsa tüketicilerin başvurabileceği diğer çözüm yollarına ilişkin bilgi.
j) Kredi veren ile tüketici arasında kurulan sözleşmenin bir örneğinin düzenlenme tarihinden sonraki ilk yıl için tüketicinin ücretsiz olarak alma hakkı olduğuna ilişkin bilgi.
k) Ödeme gününün, kanunlarda tatil olarak kabul edilen bir güne rastlaması durumunda kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçeceğine ilişkin bilgi.
Sözleşmede değişiklik yapılması
MADDE 13 – (1) Belirli süreli kredi sözleşmesinin şartları, tüketici aleyhine değiştirilemez.
(2) Belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde akdi faiz oranında değişiklik yapılması hâlinde, bu değişikliğin yürürlüğe girmesinden otuz gün önce, tüketiciye kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla yazılı olarak bildirilmesi zorunludur. Bu bildirimde, yeni faiz oranının yürürlüğe girmesinden sonra varsa yapılacak ödemelerin tutarı, sayısı ile aralıklarının değişmesine ilişkin ayrıntılara yer verilir. Faiz oranının artırılması hâlinde, yeni faiz oranı geriye dönük olarak uygulanamaz. Tüketici, bildirim tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde borcun tamamını ödediği ve kredi kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmez.
(3) Belirsiz süreli kredi sözleşmesinde yer alan akdi faiz oranı dışında diğer sözleşme şartlarında değişiklik yapılması halinde, bu değişikliğin yürürlüğe girmesinden otuz gün önce tüketiciye, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirilmesi zorunludur. Tüketici, bu değişikliği kabul etmeyerek 25 inci maddede yer alan fesih hakkını kullanabilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Efektif Yıllık Faiz Oranı, Erken Ödeme ve Temerrüde İlişkin Esaslar
Efektif yıllık faiz oranının hesaplanması
MADDE 14 – (1) Tüketici kredisi sözleşmelerinde efektif yıllık faiz oranının yer alması zorunludur.
(2) Efektif yıllık faiz oranı Ek-1’de yer alan formül uyarınca hesaplanır. Efektif yıllık faiz oranı hesaplanırken kredinin tüketiciye olan toplam maliyetine, tüketici tarafından kredi sözleşmesinde belirtilen taahhütlerden herhangi birine uyulmaması nedeniyle ödenecek ücretler dahil edilmez.
(3) Efektif yıllık faiz oranı hesaplanırken, kredi sözleşmesinin kararlaştırılmış olan süre boyunca geçerli olacağı ve tarafların kredi sözleşmesinde belirlenen şart ve tarihlerde yükümlülüklerini yerine getirecekleri kabul edilir.
(4) Efektif yıllık faiz oranına dahil olan ancak hesaplama esnasında belli olmayan ücretlerin olması veya ilgili mevzuat gereği belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde yer alan akdi faiz oranının değişebilecek olması durumunda, efektif yıllık faiz oranı hesaplanırken, bu ücretlerin veya akdi faiz oranının sabit olduğu ve bunların kredi sözleşmesinin sonuna kadar geçerli olduğu kabul edilir.
(5) Gerektiğinde, Ek-1’de belirlenen ilave varsayımlar efektif yıllık faiz oranının hesaplanmasında kullanılabilir.
Erken ödeme
MADDE 15 – (1) Tüketici, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunabilir veya kredi borcunun tamamını ya da bir kısmını erken ödeyebilir. Bu hâllerde kredi veren 16 ve 17 nci maddelerde belirtilen hükümlere uygun olarak faizin tamamının veya bir kısmının peşin olarak tahsil edildiği durumlar da dahil olmak üzere gerekli indirimi yapmakla yükümlüdür.
(2) Tüketicinin, vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksit ödemesinde bulunması veya kredi borcunun tamamını ya da bir kısmını vadesinden önce ödemesi durumunda, erken ödeme indirimi hesaplanırken tüketicinin ödemeyi yaptığı tarih esas alınır. Bu tarih tüketici aleyhine olacak şekilde değiştirilemez.
(3) Kredi veren, faizin tamamının veya bir kısmının tüketiciden peşin olarak tahsil edildiği kredilerde, tüketicinin erken ödeme yapması halinde akdi faiz oranı üzerinden gerekli indirimi yapmak üzere bir sistem kurmakla yükümlüdür. Bu durumda, Ek-3’te yer alan hususlar esas alınır.
Kredinin tamamının erken ödenmesi
MADDE 16 – (1) Kredinin tamamının erken ödenmesi taksit tarihinde yapılıyorsa vadesi gelen taksit ödemesi ile birlikte geriye kalan taksit tutarları içerisindeki anapara borcu ve varsa o tarihe kadar tahsil edilmemiş faiz, vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler tahsil edilir.
(2) Kredinin tamamının erken ödenmesi, iki taksit arasında yapılıyorsa; ödeme planında yer alan en son ödenmiş taksit tarihiyle erken ödeme işleminin gerçekleştiği tarih arasında, anaparaya işleyen faiz tutarı, en son ödenmiş taksit tarihi itibarıyla geriye kalan taksit tutarları içerisindeki anapara borcu ve varsa o tarihe kadar tahsil edilmemiş faiz ile vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler tahsil edilir. Ancak faizin tamamının veya bir kısmının tüketiciden peşin olarak tahsil edildiği kredilerde, kredinin tamamının erken ödenmesi durumunda, erken ödeme yapılan tarih ve tutar esas alınarak, akdi faiz oranı üzerinden gerekli faiz iadesi yapılır.
(3) Kredinin tamamının erken ödenmesi işlemlerinde Ek-2’de yer alan hususlar esas alınır.
Ara ödeme
MADDE 17 – (1) Tüketicinin ödeme planında yer alan bir taksit tutarından az olmamak üzere, herhangi bir tutarı vadesinden önce ödemesi ara ödeme olarak kabul edilir.
(2) Tüketicinin ara ödemede bulunması durumunda kalan anapara borcu üzerinden, akdi faiz oranı ile bir önceki taksit tarihinden itibaren işleyen gün sayısı dikkate alınarak bulunacak faiz ve faiz üzerinden hesaplanacak vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler toplamı tüketiciden tahsil edilir. Tahsil edilen bu tutar dışında kalan kısım anapara borcundan düşülür. Bu durumda kalan taksit sayısı ve ödeme tarihleri değişmeden yeni taksit tutarı ve yeni ödeme planı oluşturulur. Ancak tüketicinin talep etmesi halinde taksit sayısı değişmeyecek şekilde erken ödemesi yapılan taksit sayısına göre ödemesiz dönem veya tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla talep etmesi ve tarafların mutabakatı ile mevcut ödeme planından farklı taksit sayısı ve ödeme tarihleri de belirlenebilir.
(3) Tarafların mutabakatı halinde yeni ödeme planında yer alan taksit tutarı erken ödeme öncesi taksit tutarından fazla olabilir.
(4) Faizin tamamının veya bir kısmının tüketiciden peşin olarak tahsil edildiği kredilerde, ara ödeme yapılması durumunda, ödeme yapılan tarih ve tutar esas alınarak akdi faiz oranı üzerinden gerekli faiz iadesi yapılır.
(5) Yeni ödeme planı, herhangi bir isim altında ücret talep edilmeksizin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilir.
(6) Bu maddede yer alan tüketicinin taleplerine ilişkin ispat yükü kredi verene aittir.
(7) Ara ödeme işlemlerinde Ek-4’te yer alan hususlar esas alınır.
Temerrüt ve geç ödeme
MADDE 18 – (1) Tüketici kredisi sözleşmelerinde, tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, kredi veren, borcun tamamının ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur. Muaccel kılınan taksitlerin hesaplanmasında faiz ve ücretler dikkate alınmaz.
(2) Temerrüt veya geç ödeme durumunda tüketiciden sözleşmede yer alan akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasından daha yüksek bir oranda gecikme faizi tahsil edilemez. Aksi halde, kredi veren, fazla tahsil ettiği tutar ile fazla tahsil edilen tutarın tahsil edildiği tarihle fiilen tüketiciye geri ödendiği tarih arasındaki süre için sözleşmede yer alan akdi faiz oranının yüzde otuz fazlası üzerinden hesaplanacak faizi tüketiciye ödemekle yükümlüdür.
(3) Kredi veren, tüketicinin temerrüde düşmesi ya da geç ödemede bulunması durumunda, geç ödenen tutar içinde yer alan anapara tutarı üzerinden gecikme faiz oranı ile geç ödenen gün sayısı dikkate alınarak bulunacak faiz ve bu faiz üzerinden hesaplanacak vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülükler toplamını tüketiciden talep edebilir. Tüketiciden talep edilebilecek gecikme faizi hesaplanırken tüketicinin ödemeyi yaptığı tarih esas alınır. Bu süre hiçbir şekilde tüketici aleyhine olacak şekilde değiştirilemez. Gecikme faizi hesaplanırken Ek-5’te yer alan hususlar esas alınır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Bağlı kredi sözleşmesi
MADDE 19 – (1) Bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir.
(2) Ekonomik birliğin varlığı;
a) Satıcı veya sağlayıcının tüketici için krediyi finanse ettiği,
b) Üçüncü bir tarafça finanse edilmesi durumunda, kredi verenin kredi sözleşmesinin imzalanması veya hazırlanması ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcının hizmetlerinden yararlandığı,
c) Belirli bir mal veya hizmetin verilmesinin kredi sözleşmesinde açıkça belirtildiği,
durumlardan en az birinin varlığı hâlinde kabul edilir.
(3) Tüketicinin mal veya hizmet tedarikine ilişkin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca yazılı ya da kredi verenin erişebileceği kalıcı veri saklayıcısı ile kredi verene de yöneltilmesi hâlinde, bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer.
(4) Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur. Ancak, kredi verenin sorumluluğu; malın teslim veya hizmetin ifa edilmediği durumlarda satış sözleşmesinde veya bağlı kredi sözleşmesinde belirtilen malın teslim veya hizmetin ifa edilme tarihinden, malın teslim veya hizmetin ifa edildiği durumlarda ise malın teslim veya hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren, kullanılan kredi tutarı ile sınırlı olmak üzere bir yıldır.
(5) Kredi veren ile satıcı veya sağlayıcı arasında belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşme olmaksızın, tüketicinin kendisi tarafından belirlenen malın veya hizmetin bedelinin kredi veren tarafından ödenmesi suretiyle kullandırılan krediler bağlı kredi sayılmaz.
Taksitli nakit avans kredisi
MADDE 20 – (1) Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesi olarak kabul edilen kredi kartı veya kredili mevduat hesabı sözleşmesine dayanılarak nakit kullanılan tutarın taksitler halinde geri ödenmesine imkan veren nakdi krediler, taksitli nakit avans kredisi olarak kabul edilir.
(2) Taksitli nakit avans kredisinin tüketici tarafından kullanılmasından önce kredinin toplam tutarı, taksit tutarları ve taksit sayısı ile akdi faiz oranı bilgisinin tüketiciye bildirilmesi zorunludur.
(3) Taksitli nakit avans kredilerinde taksit tutarı, kredinin kullanıldığı tarih ile son ödeme tarihi arasında geçen gün sayısı dikkate alınarak hesaplanacak olan akdi faize göre belirlenir.
(4) Kredilerin geri ödenmesinde gecikme olması durumunda, gecikme faizi son ödeme tarihinden başlamak üzere hesaplanır.
(5) Kredilerde, kredi veren tarafından anapara ve faiz ayrı olarak izlenir. Geri ödemede gecikme olması durumunda sadece anapara üzerinden gecikme faizi uygulanır.
(6) Kredi kullanan tüketicilerin hesap kesim tarihleri kredi borcu tamamlanıncaya kadar değiştirilemez. Ancak zorunlu nedenlerle hesap kesim tarihinin değiştirilmesi durumunda Ek-4’te yer alan hususlar esas alınır.
Limit aşımı
MADDE 21 – (1) Limit aşımına izin verilen bir mevduat hesabı açılmasına ilişkin sözleşmenin tüketiciyle kurulması durumunda, bu sözleşmede akdi faiz oranı, bu oranın uygulanmasına ilişkin şartlar hakkında bilgiler de yer alır. Kredi verenin, her halükarda bu bilgileri yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile aylık dönemler halinde tüketiciye vermesi zorunludur.
(2) Bir ayı aşan dönemde önemli bir limit aşımı olması halinde kredi veren, tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile derhal aşağıdaki hususlarda bilgi verir:
a) Limit aşımının yapıldığına ilişkin bilgi.
b) Kullanılan tutar.
c) Akdi faiz oranı.
ç) Geciken tutara uygulanacak faiz.
(3) Kredi veren, limit aşımı süresinin bir aydan uzun olması durumunda tüketiciye başka türde bir kredi sözleşmesi de teklif edebilir.
Faiz oranı
MADDE 22 – (1) Belirli süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde faiz oranı sabit olarak belirlenir. Sözleşmenin kurulduğu tarihte belirlenen bu oran tüketici aleyhine değiştirilemez.
(2) Sözleşmede, akdî faiz oranı, efektif yıllık faiz oranı veya kredinin toplam maliyetinin yer almaması durumunda, kredi tutarı faizsiz olarak sözleşme süresinin sonuna kadar kullanılır. Efektif yıllık faiz oranı, olduğundan düşük gösterilmişse, kredinin toplam maliyetinin hesaplanmasında esas alınacak akdî faiz oranı, düşük gösterilen efektif yıllık faiz oranına uyacak şekilde yeniden belirlenir. Bu hâllerde ödeme planı, yapılan değişikliklere göre yeniden düzenlenir.
(3) Tüketici kredisi sözleşmelerinde tek bir akdi faiz oranına yer verilir. Erken ödeme, temerrüt veya benzeri durumlarda bu akdi faiz oranı dikkate alınır.
(4) Temerrüt hâli de dâhil olmak üzere, tüketici işlemlerinde bileşik faiz uygulanmaz.
(5) Belirsiz süreli tüketici kredisi olarak kabul edilen kredi kartı sözleşmelerinde uygulanacak faiz oranı, kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen faiz oranından fazla olamaz.
Hesap özeti
MADDE 23 – (1) Belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde kredi veren tarafından tüketicinin, borcu olması halinde her bir hesap dönemi sonunda yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile aşağıda yer alan bilgileri içeren hesap özeti ile bilgilendirilmesi zorunludur:
a) Hesap özetinin ilgili olduğu dönem.
b) Kullandırılan kredinin tutarı ve kullanıldığı tarihler.
c) Bir sonraki hesap özetinin tarihi.
ç) Dönem borcu.
d) Tüketici tarafından yapılan ödemelerin tarihleri ve tutarları.
e) Akdi faiz oranı.
f) Gecikme faiz oranı.
g) Hesap özetinin ait olduğu döneme ilişkin tüketiciden alınan ücretler.
ğ) Varsa tüketici tarafından yapılacak asgari ödeme tutarı.
(2) Belirli süreli kredi sözleşmelerinde, sözleşmenin kurulduğu anda verilen ödeme planı, aşağıdaki bilgileri içermesi kaydıyla hesap özeti olarak kabul edilir:
a) Yapılması gereken ödemeler,
b) Taksit tutarlarının ödenmesine ilişkin dönemler ve şartlar,
c) Her bir geri ödemenin anapara tutarı,
ç) Akdi faiz oranına göre hesaplanan faiz ve varsa her türlü ilave ücreti gösteren bir döküm.
Cayma hakkı
MADDE 24 – (1) Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin tüketici kredisi sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir.
(2) Cayma hakkı süresi, sözleşmenin kurulduğu tarihte başlar. Ancak sözleşmenin bir örneğinin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verildiği tarihin sözleşmenin kurulduğu tarihten daha sonra olması durumunda, bu süre, tüketicinin sözleşmenin bir örneğini aldığı tarihten itibaren başlar.
(3) Kredi veren, cayma hakkı olduğu konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi içinde yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile kredi verene yöneltilmiş olması yeterlidir.
(4) Cayma hakkını kullanan tüketicinin krediden faydalandığı hâllerde, tüketici, anaparayı ve kredinin kullanıldığı tarihten anaparanın geri ödendiği tarihe kadar olan sürede tahakkuk eden faizi en geç cayma bildirimini kredi verene göndermesinden sonra otuz gün içinde geri öder. Bu süre içinde ödeme yapılmaması hâlinde tüketici kredisinden cayılmamış sayılır.
(5) Faiz, akdi faiz oranına göre hesaplanır. Tüketiciden, hesaplanan akdi faiz ve bir kamu kurum veya kuruluşuna veya üçüncü kişilere ödenmiş olan ücretler dışında herhangi bir bedel talep edilemez. Bu bedeller dışında kalan ve tüketiciden tahsil edilen her türlü ücret, tüketicinin anapara ile tahakkuk eden faizi kredi verene geri ödediği tarihten itibaren yedi gün içinde tüketiciye iade edilir.
(6) Kredi sözleşmesine bağlı olarak tüketiciye başka bir hizmetin de sunulması halinde, tüketicinin kredi sözleşmesinden cayması ile birlikte bu hizmete ilişkin sözleşme de sona erer.
Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmesinin feshi
MADDE 25 – (1) Belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmelerinde, sözleşmede feshin bildirimine ilişkin bir süre belirlenmemiş ise tüketici herhangi bir zamanda, ücret ödemeden kredi verene yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshedebilir. Ancak sözleşmede feshin bildirimine ilişkin bir süre belirlenmiş ise, bu süre bir ayı geçemez.
(2) Kredi verene sözleşmeyi fesih hakkı tanınmış ise kredi veren, en az iki ay önceden tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirimde bulunarak belirsiz süreli kredi sözleşmesini feshedebilir.
(3) Sözleşmede kararlaştırılmış ise kredi veren haklı nedenlerin varlığı halinde bildirim süresine uymadan belirsiz süreli kredi sözleşmesini feshedebilir. Bu durumda kredi veren fesihten önce fesih ve nedenleri hakkında yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciyi bilgilendirir. Ancak, fesihten önce bilgilendirmenin mümkün olmaması halinde bu bildirim en geç fesihten hemen sonra yapılır.
Sigorta yaptırılması
MADDE 26 – (1) Tüketicinin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamaz. Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi hâlinde, istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır. Bu sigortanın kredi konusuyla, meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekir. Meblağ sigortalarında, poliçedeki teminat tutarı kalan kredi tutarından yüksek olamaz. Sigorta vadesi de kredi vadesinden uzun olamaz.
(2) Kredi bağlantılı yapılan meblağ sigortalarında kredi borcunun belirlenen vadeden önce geri ödenmesi veya kredi borç yapısında değişiklik olması durumlarında sigorta sözleşmesi sonlandırılır. Ancak bu işlemlerin gerçekleştiği anda tüketicinin kredi veren tarafından ayrıca bilgilendirilmesi ve açık onayının alınması koşuluyla poliçe mevcut koşullarıyla devam ettirilebilir veya kredi borç yapısında gerçekleştirilen değişikliğe göre mevcut sigorta poliçesi teminat tutarları ve sigorta süresi yeniden düzenlenebilir.
Kredi verenin haklarının devri
MADDE 27 – (1) Kredi verenin, tüketici ile kurulan kredi sözleşmesiyle veya ayrı bir kredi sözleşmesiyle sözleşmeden doğan haklarını üçüncü bir kişiye devrettiği hallerde tüketici, kredi verene karşı sahip olduğu sözleşmeden doğan haklarını üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilir.
(2) Kredi verenin devralan kişiyle birlikte sorumluluğunun devam ettiği durumlar hariç olmak üzere, kredi verenin sözleşmeden doğan haklarını devrettiği hususunda tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirimde bulunması zorunludur.
Kefalet
MADDE 28 – (1) Tüketici kredisi sözleşmelerinde tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılır. Tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi teminatlar diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılır.
Diğer hususlar
MADDE 29 – (1) Belirli süreli kredi sözleşmesine ilişkin bir hesap açılması ve bu hesaptan sadece kredi ile ilgili işlemler yapılması durumunda, tüketiciden bu hesaba ilişkin herhangi bir isim altında ücret veya masraf talep edilemez. Bu hesap, tüketicinin aksine yazılı talebi olmaması hâlinde kredinin ödenmesi ile kapanır.
(2) Tüketicinin açık talimatı olmaksızın belirli süreli kredi sözleşmesi ile ilişkili bir kredili mevduat hesabı sözleşmesi yapılamaz.
(3) Bu Yönetmelikte düzenlenen sözleşmelere istinaden tüketiciden talep edilecek her türlü ücrete ilişkin bilgilerin, sözleşmenin eki olarak kâğıt üzerinde yazılı şekilde tüketiciye verilmesi zorunludur. Bu bilgilerin tüketiciye verildiğinin ispatı kredi verene aittir.
(4) Taksit vadesi veya ödeme gününün, kanunlarda tatil olarak kabul edilen bir güne rastlaması durumunda kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçer.
(5) Kurulmuş olan sözleşmeye ilişkin olarak tüketicilerin iletişime geçebilmesi için kredi veren tarafından bir telefon hattı tahsis edilmesi durumunda, bu hat ile ilgili olarak kredi veren olağan ücret tarifesinden daha yüksek bir tarife seçemez.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 30 – (1) 1/8/2003 tarihli ve 25186 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tüketici Kredisinde Erken Ödeme İndirimi ve Kredinin Yıllık Maliyet Oranını Hesaplama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

Ekler için tıklayınız

Anayasa Mahkemesinin 3/7/2014 Tarihli ve E: 2013/96, K: 2014/118 Sayılı Kararı

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 21 Mayıs 2015 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29362

Anayasa Mahkemesinin 3/7/2014 Tarihli ve E: 2013/96, K: 2014/118 Sayılı Kararı

30.5.2013 Tarihli ve 6491 Sayılı Türk Petrol Kanunu’nun;

1- 4. maddesinin (1) ve (3) numaralı fıkralarının,

2- 5., 7. ve 8. maddelerinin (1) numaralı fıkralarının,

3- 9. maddesinin (1) ve (6) numaralı fıkralarının,

4- 10. maddesinin (1), (2) ve (5) numaralı fıkralarının,

5- 20. madesinin (1) numaralı fıkrasının,

6- 22. maddesinin (11) numaralı fıkrası ile (12) numaralı fıkrasının son cümlesinin,

7- 26. maddesinin (1) numaralı fıkrasının,

Anayasa’nın Başlangıç’ı ile 2., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 13., 35., 36.,56., 123., 168., 169. ve 176. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurlmasına karar verilmesi istemi…

TIKLAYINIZ

 

Anayasa Mahkemesinin 25/12/2014 Tarihli ve E: 2014/103, K: 2014/199 Sayılı Kararı

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 21 Mayıs 2015 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29362

Anayasa Mahkemesinin 25/12/2014 Tarihli ve E: 2014/103, K: 2014/199 Sayılı Kararı

19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160. maddesinin;

1. Birinci fıkrasında yer alan “…gibi bankanın uğradığı zararı tazmine mahkum edilirler.” ibaresinin,

2. İkinci fıkrasının “…ancak adli para cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi halinde mahkemece re’sen ödettirilmesine hükmolunur.” bölümünün,
Anayasa’nın 2., 10., 36. ve 37. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi istemi…

 

TIKLAYINIZ

 

Anayasa Mahkemesinin 25/12/2014 Tarihli ve E: 2014/112, K: 2014/203 Sayılı Kararı

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 21 Mayıs 2015 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29362

Anayasa Mahkemesinin 25/12/2014 Tarihli ve E: 2014/112, K: 2014/203 Sayılı Kararı

12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 393. maddesinin (I) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…verildiği tarihten itibaren…” ibaresinin Anayasa’nın 36. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemi…

TIKLAYINIZ

 

Anayasa Mahkemesinin 14/1/2015 Tarihli ve E: 2014/108, K: 2015/8 Sayılı Kararı

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

21 Mayıs 2015 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29362

Anayasa Mahkemesinin 14/1/2015 Tarihli ve E: 2014/108, K: 2015/8 Sayılı Kararı

27.2.2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin Anayasa’nın 2., 48. ve 49. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemi…

TIKLAYINIZ

 

Anayasa Mahkemesinin 5/3/2015 Tarihli ve E: 2014/120, K: 2015/23 Sayılı Kararı

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 21 Mayıs 2015 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29362

Anayasa Mahkemesinin 5/3/2015 Tarihli ve E: 2014/120, K: 2015/23 Sayılı Kararı

4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 22.7.1998 tarihli ve 4369 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle değiştirilen 344. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat…” ibaresinin Anayasa’nın 2. ve 38. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemi…

TIKLAYINIZ

 

Anayasa Mahkemesinin 22/4/2015 Tarihli ve E: 2014/171, K: 2015/41 Sayılı Kararı

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 21 Mayıs 2015 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29362

Anayasa Mahkemesinin 22/4/2015 Tarihli ve E: 2014/171, K: 2015/41 Sayılı Kararı

4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 120. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “…bir yıl…” ibaresinin Anayasa’nın 2., 35. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemi…

TIKLAYINIZ

 

Anayasa Mahkemesinin 22/4/2015 Tarihli ve E: 2015/28, K: 2015/42 Sayılı Kararı

By fatiholmez | Genel | 0 comment | 11 Ağustos, 2015 | 0

 21 Mayıs 2015 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29362

Anayasa Mahkemesinin 22/4/2015 Tarihli ve E: 2015/28, K: 2015/42 Sayılı Kararı

16.5.2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 10.9.2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun’un 38. maddesiyle değiştirilen 36. maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa’nın 2., 9., 10., 35., 36. ve 138. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemi…

TIKLAYINIZ

 

12345

Son Yazılar

  • Özel Tüketim Vergisi (III) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği
  • Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
  • Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği
  • Anayasa Mahkemesinin 3/7/2014 Tarihli ve E: 2013/96, K: 2014/118 Sayılı Kararı
  • Anayasa Mahkemesinin 25/12/2014 Tarihli ve E: 2014/103, K: 2014/199 Sayılı Kararı

Son Yorumlar

    Arşivler

    • Ağustos 2015

    Kategoriler

    • Genel

    Meta

    • Giriş
    • Yazı beslemesi
    • Yorum beslemesi
    • WordPress.org
    Copyright 2018 FATİH ÖLMEZ | Tüm Hakları Saklıdır. ZAFERWEB 05052227597
    • ANA SAYFA
    • KURUMSAL
      • GALERİ
    • ÖNEMLİ BİLGİLER
      • DANIŞTAY KARARLARI
      • YARGITAY KARARLARI
      • BASEL II
      • DIŞ TİCARET MEVZUATI
      • KOSGEB MEVZUATI
      • MORTGAGE
      • MUHASEBE STANDARTLARI
      • MÜKELLEF BİLGİ PANOSU
      • TEK DÜZEN HESAP PLANI
      • SMMM -YMM ODALARI
      • TİCARET SİCİL GAZETESİ
      • DİLEKÇEMATİK
      • ÜCRETSİZ PROGRAMLAR
    • ONLİNE ÖDEME
      • HESABIM
      • ÖDEME YAP
    • İLETİŞİM
    FATİH ÖLMEZ | SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR